NUR BABA - HÜKÜM GECESİ - BİR SÜRGÜN ÖZETİ - YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
NUR BABA
Nur Baba Yakup Kadri'nin bir romanıdır. Romanın konusu Bektaşi Şeyh ile müritlerinden olan genç bir kızla arasındaki aşkın hikâyesidir. Yazar bu romanı Euripi-des'in Bakhalar'ından esinlenerek ve tekkelerdeki gözlemlerine dayanarak yazar.
Nur Baba dergâhın şeyhidir. Ziba Hanım İstanbul'un eski ve ünlü ailelerinin kızı ve Nur Baba'nın eski aşkıdır. Nur Baba'ya şöhretini kazandıran Ziba Hanım'dır. Dergâh ilahili, neyli, sazlı âlemlerine sahne olur. Nur Baba Nigar'ı elde edebilmek için çeşitli aşk oyunlarınave hilelere başvurur. Dinsel toplantılar insanları elde etmede bir araç gibi kullanılır. Nigar, halası Ziba Hanım'ın etkisiyle Macit'le Bektaşi tarikatına girer, zamanla Nur Baba'yla Nigar aşk yaşamaya başlar. Nigar Hanım kocasını ve çocuklarını terk ederek Nur Baba'nın yanınagelir. Zamanla Nigar Hanım eski güzelliğini ve sesini kaybeder. Nur Baba'nın Süheyla ile evleneceğini duyunca yıkılır Nigar Hanım. Macit ona eski yaşantısına geri dönmesi için fırsat verse de o kabul etmez.
HÜKÜM GECESİ
Hüküm Gecesi Yakup Kadri'nin bir romanıdır. Romanda 2. Meşrutiyet devri parti kavgaları anlatılır. İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasındaki mücadeleden bahsedilirken devrin toplumsal yapısı anlatılır.
Ahmet Kerim, Muhalif gazetesinin ve Ahmet Samim'in yakın arkadaşıdır. Ahmet Samim "Sedâ-yı Millet", Ahmet Kerim de "Nİda-ys Hakikat" gazetesinin başyazarıdır. Her ikisi de dönemin kaba kuvvete dayanan yönetimini eleştirir. Ahmet Samim öldürülür ve muhalif gazeteler kapatılır. Ahmet Kerim politikadan nefret eder ve önünden geçtiği konağın kızı Samiye'nin aşkına yönelir. Ahmet Kerim Samiye'den aldığı mektupla konağa gider. Samiye'nin ağabeyisi ve iki yeğeni ellerinde silahla Ahmet Kerimin bulunduğu odaya gider. Samiye araya girerek Ahmet Kerim'i kurtarır. Ahmet Kerim tekrar politikaya döner. Bu olay Ahmet Kerim'i Samiye'den soğutur.Samiye, Ahmet Kerim'e duygularını anlatan mektuplar yazar. Cevap bulamayan Samiye intihar eder. Romanın sonunda Ahmet Kerim ruhça çökmüştür.
BİR SÜRGÜN
Kibar ve devlet düşkünü bir ailenin ilgiyle büyütülen oğlu Hikmet, fazla okuduğu ve yabancılarla fazla temasta bulunduğu, esasen ailece Sultan Murat taraftarı olarak bilindikleri için, genç yaşta İzmir’e sürülür. Orada duramayan Doktor Hikmet, 1904 Temmuzunda Paris'e kaçar. Öğrenimini burada tamamlayacaktır. Paris'te tanıştığı Ragıp Bey, onun bazı girişimlerine aracılık eder. Fakat yabancı bir çevrede iş aramak, dost edinmek, kısaca yaşamak Doktor Hikmet'e pek zor gelir. Sevdiği Arlette'nin ve ailesinin gösterdikleri yakınlıkta bile bir kazanç amacı vardır. Hikmet giderek paraca sıkıntıya düşer, hastalanır, dostu Dr. Pienot'un önleyemediği verem altı yedi hafta içinde hızını arttırır. Doktor Hikmet'in günleri artık sayılıdır.