Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

BÜYÜK TAŞLAR, KÜÇÜK TAŞLAR

Zamanın verimli kullanımı hakkında düzenlenen kurslardan biriydi. Her biri zaten bir iş sahibi olan öğrencilerine pratik bir ders vermeyi düşünen öğretmen, masanın üzerine kocaman bir kavanoz koydu. Sonra, bir torbadan irici kaya parçaları çıkardı, dikkatlice üst üste koyarak kavanozun içine yerleştirdi. Kavanozda taş parçaları için yer kalmayınca, sınıfa sordu:

“Kavanoz doldu mu?”

Sınıftaki herkes:

“Evet, doldu” cevabını verdi.

“Demek doldu” dedi öğretmen. Hemen eğilip bir kova küçük çakıl taşı çıkarıp kavanozun tepesine boşalttı. Sonra kavanozu eline alıp salladı. Böylece, küçük parçalar büyük taşların sağına soluna yerleştiler.

Öğretmen, yeniden sordu:

“Şimdi kavanoz doldu mu?”

işin sanıldığı kadar basit olmadığını sezmiş olan öğrenciler, bu kez:

“Hayır” dediler, “Hayır, tam da dolmuş sayılmaz.”

Öğretmen:

“Doğru” diyerek tasdik etti onları. Sonra da, masanın altından bir kova dolusu kum çıkardı. Kaya parçaları ve küçük taşların arasındaki bölgeler tümüyle doluncaya kadar kumu kavanoza boşaltmaya devam etti. Ve yeniden sınıfa sordu:

“Kavanoz doldu mu?”

Yine:

“Hayır, dolmadı” cevabını aldı.

Yeniden:

“Doğru” dedi öğretmen ve bir sürahi su çıkarıp kavanozun içine dökmeye başladı. Kavanoz artık dolmuş ve iş ‘kıssadan hisse’ye kalmıştı. Öğretmenin:

“Bu gördüklerinizden nasıl bir ders çıkardınız?” sorusuna , atılgan bir öğrenci, hemencecik şu karşılığı verdi:

“Şu dersi çıkardık:Günlük iş programınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman işler için zaman bulabilirsiniz.”

Bu, yabana atılır bir ders değildi  gerçi. Ama, öğretmenin vermek istediği ‘asıl ders’ de değildi. O yüzden, hayır anlamında başını salladıktan sonra şunları söyledi sınıfa:

“Çıkarılması gereken asıl ders şudur: Eğer büyük taş parçalarını baştan kavanoza koymazsanız, daha sonra asla koyamazsınız.”

Ve ekledi:

“Düşünün bakalım: hayatınızdaki büyük taş parçaları hangileri? Onları ilk iş olarak kavanoza koyuyor musunuz? Yoksa kavanozu kumlarla ve suyla doldurup büyük parçaları dışarıda bırakıyorsunuz?”