Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Bu Konuyu Facebook Profilinde Paylaş

YASOFYA Vakıflarına ait dükkânların kira bedelleri, vakıf tarafından bir miktar yükseltilmişti. Kiracılar itiraz edip mütevelliler kanalıyla Kanunî Sultan

Süleyman’a (1495-1566) müracaat ettiler. Vakfın son derece zengin olduğunu, dükkânların mevcut gelirinin giderlere fazla­sıyla yettiğini, kira bedellerinin artırılmasına gerek bulunmadığını öne sürdüler.

Kanunî, mütevelli heyetini dinledikten sonra kira bedellerinin bu senelik yükseltilmemesi için ferman verdi.

Heyet, padişah fermanını güle oynaya Şeyhülislâm Ebussuud Efendi’ye (1490-1574) götürdü. Çünkü “gereğinin yapılması” kaydıyla fermanı kadılara o gönderecekti.

Fakat Ebussuud Efendi, fermanı okuduğunda itiraz etti: “Bunu tamim etmem. Padişah fermanıyla kira tespiti yapı­lamaz. Zira padişahın emriyle nâmeşru olan şey meşru olmaz; haram olan nesne, ferman ile helâl olmaz. Bu hususlarda şer’i şerifin emri budur...”

Bu durum tekrar padişaha arz edildiğinde kıt’alara hükme­den kudretli Kanunî boynunu büktü:

Evet, Şeyhülislam’ın sözü haktır” dedi.

• •

Osmanlı Devleti’ni, kendi çağının önderi ve örneği yapan şey, herkesin hakkını aldığı ve sınırını bildiği işte bu hukuk anlayışıydı.

Adalet yıkıldığı zaman hiçbir şey ayakta kalmaz. Hukuka her zaman önce baştaki başların uyma zorun­luluğu vardır.

DERLEYEN: YAŞAR ESEN

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi