1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzerlik ilişkisi kurulmuştur?
A)Nefes almayı nasıl öğrenmiyorsak görmeyi de öğrenmek zorunda değiliz.
B)Onun asıl amacı, yardım etmek değil; gösteriş yapmaktı.
C)Bir yazar, gözlerini kullanmayı bilmiyorsa ayrıntılarda boğulur.
D)Bir yazarın büyüklüğü, kendini herkesle bir görmesiyle tartışılmaz hale gelir.
E)Roman yazarı, öncelikle bir öykü yazarı olduğunu unutmamalıdır.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesnel bir yargı söz konusudur?
A)Sadece, yazıldığı döneme seslenen sanat eserlerinin değerli olduğu söylenemez.
B)Romanda, Kurtuluş Savaşı'nda yaralanan bir askerin köydeki hayatı anlatılır.
C)"Sonsuzu Paylaşanlar" yazarını okuyucuyla buluşturan sımsıcak bir eser.
D)Selim İleri, yazınımızın en üretken, en çalışkan yazarlarından biridir.
E)Şiir, duygulanınca değil, duygulara gem vurulunca yazılır.
Anneannemizin köyden gönderdiği tandır ekmeği buzdolabımızda dururken ne kadar kentli olabiliriz, bilemiyorum.
3. Aşağıdakilerden hangisi, anlamca bu cümleye en yakındır?
A)Ülkemizde köy ve kent yaşamı benzerlikler taşır.
B)Ülkemizde göç hareketi köylerden kentlere doğru gelişmektedir.
C)Kentlerde yaşayanlar, köylerle ekonomik bağını koparmamışlardır.
D)Gerçek anlamda kentlilik, kent yaşamını bütünüyle benimsemeye bağlıdır.
E)Aile bireyleri, birbirlerini her zaman desteklemelidir.
(I) Denemeci, dönüp dolaşıp kendisini anlatır ve dilediği her konuya kendi açısından baktığı için dıştan gelen isteklere boyun eğmez. (II) Delilik ve çarpıklık diye nitelenen o kendine özgü sokuluşlarıyla konuları işler, okurla paylaşır. (III) Ben denemeyi okurken iki yerde birden varım: Biri bilim, öbürü sanat. (IV) Deneme yazısı orkestraya, deneme okumak ise orkestra eşliğinde dans etmeye benzer. (V) Lütfen, çok yönlü merakları olmayanlar, deneme okumasın.
4. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir "istek" söz konusudur?
A) II. B) III. C)IV. D)V. E) VI.
I. Zaman kafesini kırmak isteyen sanatçı, geçmişin fenerinden yararlanmalı.
II. Eserlerinde düşünürlerin kimi görüşlerini yol gösterici seçen sanatçılar etkileyiciliği yakalar.
III.Geçmiş ve gelecek arasında bir köprü görevi gören sanatçı, toplumun da aynası gibidir.
IV.Gelenekten yararlanan, geleneğe sırt çevirmeyen sanatçı geleceğe kalmayı başarır.
V.Ulusaldan beslenmeyen bir sanatçının, dar kalıpların dışına çıkıp evrensele ulaşması imkânsızdır.
5. Numaralanmış cümlelerden hangi ikisi anlamca birbirine en yakındır?
A) I ve II. B) I ve IV. C)II ve III. D)III ve V. E) VI ve V
6. Aşağıdaki yargılardan hangisi kişisel bir düşünce içermektedir?
A)Sanatçı, müzik ve şiir çalışmalarının yanında roman yazmayı da sürdürüyor.
B)Yazar, anımsamalar yoluyla sık sık geçmişe dönüyor ve roman kahramanlarının hayatı hakkında bilgi veriyor.
C)Son romanında yazar, savaşın ve şiddetin yarattığı felaketleri çok net bir biçimde canlandırmış.
D)Eserde, insanın dünya ve toplum içindeki konumu, I. Dünya Savaşı'ndan 12 Eylül'e kadar uzanan bir tarihsel zaman içerisinde sorgulanmış.
E)Birçok dergiye öykü veren sanatçı, bugüne kadar otuzun üzerinde öykü yayımlamıştır.
7. (I) Şiirimiz, geçmişte büyük mesafeler kat etmiş, bugün de yeni ve daha büyük zirvelere gözünü dikmiştir. (II) Çok büyük ustalar yetiştirmiş şiir geleneğimizin bize sağladığı olanaklar, işimizi hem kolaylaştırmakta hem de güçleştirmektedir, (III) Zengin bir mirasın varisleri olarak işimiz kolaydır; ama o büyük ustaları aşmak anlamında çok zordur. (IV) Attila İlhan'ın dediği gibi, önümüzde herkesin, kâsesinin aldığı kadar nasiplenebileceği bir okyanus vardır. (V)Bu zengin şiir geleneği, bize değişik söylem olanaklarının kapılarını açmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)I. cümlede, şiirimizin gelişim serüvenine değinilmiştir.
B)II. cümlede, karşıt durumlar üzerinde durulmuştur.
C)III. cümlede, bir önceki cümlenin gerekçesi açıklanmıştır.
D)IV. cümlede, bir başkasının düşüncesine katılma anlamı vardır.
E)V. cümlede, aşamalı bir durumdan söz edilmiştir,
8. (I) Yetenekli sanatçılara önyargılı yaklaşıp onları suçlamakta gerçekten çok başarılıyız. (II) Onları engellemek, onların eserlerini toptan imha etmek, bizde yıllardır devam eden bir hastalık. (Ill) Bu yüzden sürekli başka kültürlerden çıkan sanatçılara muhtaç kaldık ve hep onlara imrendik. (IV) Sanatı konu alan sohbetlerde, hep onların adlarını andık. (V) Bir nevi, ithal sanat bağımlısı bir toplumun fertleri olduk.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak sanatçıya önem verilmeyişinin sonuçları sıralanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9. (I) Zaman zaman, şairler arasında şiiri kalıcı kılanın hayal mi, anlam mı, biçim mi olduğu konusunda tartışmalar yaşanır. (II) Kimi ondan, kimi bundan yanadır. (Ill) Ben öncelikle, biçimi sadece ölçü, ritim, ses ve dizeden ibaret görmediğimi belirtmeliyim. (IV) Şiiri bir vücuda benzetecek olursak biçim bu vücudu saran elbise, anlam da bu elbisenin üstündeki motiflerdir. (V) İkisi birbirine muhtaçtır; ama elbise olmadan onun üstüne motifi işleyemezsiniz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "şiirde biçimin öncelikli olduğu" vurgulanmıştır?
A) I. B) II. O) III. D) IV. E) V.
10.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir eşitliğin söz konusu olduğu kesin olarak söylenemez?
A)Her gün iki saatini mutlaka Türkçe dersine ayırırdı.
B)Herkes kendi hakkına düşene razı olmuştu.
C)Her gittiği ülkede bir hafta kalmıştı.
D)Aldığı ekmeğin yarısını kardeşine verdi.
E)Babasından aldığı paraları aralarında kardeş payı yaptılar.
11.Aşağıdakilerin hangisinde, eylemin yapılışı belirli bir amaca yönelik değildir?
A)Arka sıralardan biri, laf olsun diye söze karıştı.
B)Kendisiyle tanışmak üzere yanma yaklaştım.
C)Annesi, üşümesin diye kendisine bir kazak örmüştü.
D)Edebiyat bilgisini geliştirmek için gece gündüz çalışıyor.
E)Hakkındaki iddiaları yanıtlamak amacıyla konuşmaya başladı.
12.(I) Köy romancılarının çoğu, köye iyileştirilmesi gereken bir hastalık gözüyle bakmış; oradaki yanlışlıkları sergileyip bunlar için çözüm arayışlarına girmiştir. (II) Köye bakışı belirli bir amaçtan beslenmeyen Ferit Edgü'de ise böyle bir kaygı yoktur. (III) Yazarın, köye yönelik "Kimse" romanında, mekânın köy ve insanların köylü oluşu dışında, öteki köy romanlarıyla örtüşen hiçbir özelliği yoktur. (IV) "Kimse"de çizilen karakter, köye yukarıdan bakan şehirli bir aydından çok, kendisini yepyeni bir boyutta keşfetmeye, tanımlamaya çalışan bir kâşiftir. (V) Yakup Kadri'nin "Yaban"da sergilediği tiksinme, aydınca sorumluluk ve acıma "Kimse"de yoktur. (VI) "Kimse"de yalnız bir yüreğin kendi içine dönük serüveni, içten ve yalın bir dille okuyucuya aktarılır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde üslup ve içerikle ilgili özellikler birlikte verilmiştir?
A) II. B) III. C)IV. D)V. E) VI.
13. Düşüncelerine dikkat et; söze dönüşür.
Sözlerine dikkat et; eyleme dönüşür.
Eylemlerine dikkat et; alışkanlık olur.
Alışkanlıklarına dikkat et; kişiliğin olur.
Kişiliğine dikkat et; kaderini yaratır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlelerdeki iletilere en uzaktır?
A)Sözler, her zaman düşüncelerin aynası olmuştur.
B)Davranışlarımızın alışkanlığa dönüşme olasılığı her zaman vardır.
C)Kişiliğimizin niteliğini daima alışkanlıklar belirler.
D)Yaşamı, yaptığımız tercihlerden ziyade hayat koşulları şekillendirir.
E)İnsan; söz, düşünce, eylem ve alışkanlıklarıyla kendi kaderini belirler.
(I) Anı ile tarih birbirine çok benzer. (II) Bu benzerlik insanı yanıltacak kadar yakındır. (III) Biri, aklın; diğeri hem aklın hem de duyguların eseridir. (IV) Başka bir deyişle biri fotoğraf, diğeri resimdir. (V) Ortak yönleri, hem biçim hem de içerik benzerlikleridir.
14. Bu parçanın hangi cümlesinde düşünceler, başka varlıklarla somutlaştırılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap:1.A - 2.B - 3.D – 4.E – 5.B - 6.C – 7.E – 8.C – 9.E – 10.B – 11.A – 12.E – 13.D – 14.D