VII MESNEVİ
1. Gördü ki bir avcı dam kurmuş
Damına gazeller yüz urmuş.
2. Bir ahu esir-i damı olmuş,
Kan yaşı kara gözüne dolmuş.
3. Boynu burulu, ayağı bağlu,
Şehla gözü nemlü, canı dağlu...
4. Ahvaline rahm kıldı Mecnun
Baktı ana, eşg-i gülgun
5. Gönlüne katı gelip bu bidad
Yumşak yumşak dedi ki: -Sayyad!
6. Rahmeyle bu müşgbu gazele!
Rahmetmez mi kişi bu hale?
7. Sayyad, sakın, cefa yamandır!
Bilmezsin mi ki kane kandır?
8. Sayyad! Bana bağışla kanın.
Yandırma cefa oduna canın!
9. Sayyad dedi: -Budur maaşım.
Açman ayağın giderse başım.
10. Katllinde bu saydın etsem imhal
Etfal ü iyalime n’olur hal
11. Mecnun ana verdi cümle rahtın.
Pak eyledi bergden dirahtın.
12. Ol turfe gazalin açtı bendin.
Şad eyledi can-ı derdmendin.
13. Yüz urdu yüzüne kıldı efgan,
Göz sürdü gözüne oldu giryan
14. Tenha koyma men-i zebene
Olgıl mana deşt reh-nümunu
15. Gez bir nice gün menimle hem-rah
İnsan deyip etme menden ikrah
16. Kıldıkta hayal-i çeşm-i Leyli
Sen ver ben hastaya teselli!
Günümüz Türkçesiyle
Leylâ ile Mecnun mesnevisi aslında bir aşk hikâyesi olup İran ve Türk edebiyatlarına Arap edebiyatından geçmiştir. Sevgiliye ulaşma yolundaki çekilen acı ve ıstıraplar ile aşkın insanı yüceltmesi ve ona maddi dünyanın ötesinde başka ufuklar açmasını ele alan Fuzulî’nin bu addaki mesnevisi, edebiyatımızda pek çok şair tarafından yazılmış aynı addaki mesnevilerin en ünlüsüdür. Alıntıladığımız beyitler, Leylâ’ya kavuşamama nedeniyle kendisini çöllere atan Mecnun’un tuzağa tutulmuş bir ceylan kurtarmasını dile getiriyor.
1. (Mecnun) bir avcının tuzak kurduğunu ve tuzağına ceylanların geldiğini gördü.
2. Bir ceylan onun tuzağına tutulmuş ve kara gözüne kanlı yaşlar dolmuş.
3. Boynu kıvrılmış, ayağı bağlı, şehlâ gözleri nemli, gönlü yaralı.
4. Mecnun onun durumuna acıdı, ona bakıp gül renkli (kanlı) göz yaşlan döktü.
5. Bu zulme gönlü dayanamayıp yumuşak yumuşak dedi ki: Ey avcı...
6. Acı şu misk kokan ceylana. İnsan bu hale acımaz mı?
7. Avcı, dikkat et bak, eziyet çok kötü bir şeydir. Bilmez misin ki kan dökmek yine kan döktürür.
8. Avcı, onun kanını benim için bağışla da canım cefa ateşine yakma.
9. Avcı dedi ki: Benim geçimim budur. Başımı da kesseler ayağını çözmem.
10. Bu avı öldürmekten vazgeçersem çoluk çocuğumun hali ne olur?
11. (Bu söz üzerine) Mecnun elindeki her şeyi ona verdi. Beden ağacını yapraklardan temizledi (elbiselerini bile verdi de kendisi çıplak kaldı.).
12. O güzel ceylanın bağını çözdü de dertli gönlünü sevindirdi.
13. Yüzünü yüzüne sürüp inledi. Gözünü gözüne sürüp ağladı.
14. (Mecnun şöyle dedi:) Ben âcizi yalnız bırakma. Bana çölde rehber ol.
15. Bir müddet yoldaş olup da benimle dolaş. İnsanım diye benden iğrenip kaçma.
16. Leylâ’nın güzel gözünü hayal ettiğimde ben hastaya (o güzel gözlerinle) sen teselli ver
İLGİLİ İÇERİK
FUZULİ - EĞER ÇIKSA İDİ DERDÜN CİSMDEN DERDÜM Kİ CANDUR BU
FUZULİ - BUDUR FARKI GÖNÜL MAHŞER GÜNÜNÜN RUZ-I HİCRANDAN
FUZULİ - KEREM KIL KESME SAKİ İLTİFATUN Bİ-NEVALARDAN
FUZULİ - BENDE MECNUN'DA FÜZUN AŞIKLIK İSTİDADI VAR