Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

COŞKU VE HEYECANA BAĞLI (LİRİK) ANLATIM

Edebî metinler, ele aldıkları temayı üç anlatma biçiminden ya­rarlanarak sanat eseri hâline getirir. Bu üç anlatma biçimi insa­nın kendisini ifade etmede başvurduğu temel ve vazgeçilmez formlardır. Bunlar:

anlatma-nakletme,

coşkuyla dile getirme,

göstermedir.

Coşku ve heyecana bağlı anlatım, işte bu coşkuyu dile getirme ile ilgilidir.

İnsan heyecanlanan, acı duyan, hayret eden, beklentileri, ümit­leri olan, sevinen, coşan ve benzeri özellikleri olan bir varlıktır. İnsan bunları dille ifade ederek dışa vurmadan, paylaşmadan edemez. Başlangıçtan günümüze her türlü şiir, bu coşku ve he­yecanla dile getirme ihtiyacı ve isteği çevresinde oluşmuştur.

Coşku ve heyecana bağlı (lirik) anlatımda toplumsal mutluluk ya da felaketlerden duyulan acı ya da sevinç gibi ortak duygu­lar anlatılır. Bu anlatım, duyguların dilidir. Kişiseldir. Akıldan çok düş gücüne, düşünceden çok duyguya yaslanır.

Başlangıçtan günümüze sözlü ve yazılı her türlü şiir bu eksen etrafında meydana getirilmiştir.

Bütün bunlardan hareketle edebî metinlerin bir kısmının, coş­ku ve heyecanı dile getiren lirik edebî metinlerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Coşku ve heyecanlar lirik şiirlerde dile getirilir.

Lirik şiir, duygu ve düşüncelerin düş gücüyle zenginleştirilip coşkulu bir dille anlatıldığı şiir türüdür.

Eski Yunan edebiyatında şairler şiirlerini lir denen telli bir sazla söyledikleri için, böyle şiirlere lirik şiir denmiştir. Türk edebiya­tında da âşık ya da saz şairi adı verilen şairler hâlen, az da ol­sa sazla bu tarz lirik şiirler söylemektedir.

Uzun yıllar lirik şiirin konuları aşk ya da ölüm gibi belli temalarla sınırlandırıldı. Günümüzde ise şairler kendilerini çıkış noktası ya­parak lirik şiire sayısız konular ve öğeler katabilmektedir.

Lirik şiir dünya edebiyatında da en çok işlenen ve sevilen şiir türüdür. Batı edebiyatında Rönesans dönemi şairlerinin (Petrarca, Ronsard, vb.) daha sonra da içe dönüklüğü benimseyen romantik şairlerin (Lamartine, Victor Hugo, Musset vb.) duygu­sal bir nitelik gösteren şiirleri bu türün başarılı örneklerindendir.

Lirik şiir Türk edebiyatında en çok kullanılan şiir türlerinden bi­ridir. Divan edebiyatında Fuzûlî, Nedim; tekke edebiyatında Yu­nus Emre; âşık edebiyatında Karacaoğlan ve yeni edebiyatta da Yahya Kemal Beyatlı gibi bu alanda şiir yazan büyük şairler yetişmiştir.

COŞKU VE HEYECANA BAĞLI (LİRİK) ANLA­TIMIN ÖZELLİKLERİ

Duyguların ifade edilmesi esastır.
Duygular ve içinde bulunulan ruh hâli yansıtılır.
Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
Dil “heyecana bağlı işlev”de kullanılır.
Coşku ve heyecana bağlı anlatım daha çok şiir, söylev, ro­man, hikâye, tiyatro türlerinde coşku ve heyecanın ifade edildiği bölümlerde kullanılır.

 

İçim İçime Sığmıyor
Havanın dumanlı
Vaktin dar olduğu bir zamanda
Bu sözü bir gül gibi bıraktın yüreğime
İçim içime sığmıyor
 

Şimdi sana dairim
Ölesiye tutkulu
Ölesiye şairim
(Nurullah Genç)
 

Bu dizeler, coşku ve heyecana bağlı (lirik) anlatımla yazılmıştır. “Bu sözü bir gül gibi bıraktın yüreğime" dizesinde mecazlı bir söyleyiş vardır. Dil, heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır. Şair, duygularını ve içinde bulunduğu ruh hâli yansıtmıştır.

LİRİK METİNLERDE AHENK ÖĞELERİ
Metinlerde (şiirlerde) ahenk; uyak, redif, uyak düzeni, ölçü (he­ce ve aruz ölçüsü), vurgu, tonlama, asonans ve aliterasyon gi­bi unsurlarla sağlanır. Bunlara ahenk unsurları denir. Ahenk un­surları ritm (uyak, redif, uyak düzeni, ölçü) ve armoni (aliteras­yon, asonans, vurgu, tonlama) olmak üzere iki başlık altında ele alınır. Ritim şiirin dış ahenk unsurlarını, armoni ise iç ahenk unsurlarını oluşturur.

Şimdi âhengi ve ahenk unsurlarını inceleyelim.

Ahenk

Ahenk kelimesi uyum anlamına gelmektedir. Edebiyatta ise ke­limelerin birbiriyle ses ve anlam bakımından etkileyici bir bü­tünlük oluşturmasıdır.

Şiirde ahenk; ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritm, ölçü ve her türlü ses benzerliğiyle sağlanır. Şiirde ahengi sağlamak için ölçü, uyak, ritim, vurgu, tonlama gibi değişik unsurlar kullanılır.

Ritim

Şiirde uyak, redif, ölçü ve durağı ustaca kullanarak elde edilen ahenge ritim denir.

Şimdi şiirde dış âhengi sağlayan ritim unsurlarını inceleyelim.

ŞİİRDE DIŞ AHENK UNSURLARI

Uyak

Şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı ahengi veren ses­lere veya aynı görevde olmayan ancak benzeşen seslere uyak (kafiye) denir.

Uyak, şiirin önde gelen ahenk unsurlarındandır. Uyaklar, ben­zer olan ses sayısına göre türlere ayrılır.

Yarım uyak:

Sadece bir ünsüz veya ünlünün benzeşmesiyle oluşan uyağa yarım uyak denir.

 

Yiğit, ey sevdiğim sen seni gözet
Karayı bağla da beyazı çöz at
 

dizelerinde uyak tek ses benzerliğiyle (-t) yapıldığı için bu dize­lerde yarım uyak vardır.

Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi
dizelerinde de yarım uyak vardır. Burada uyak tek ses (-ç) ben­zerliğiyle yapılmıştır.

Tam uyak:

Biri ünlü biri ünsüz olmak üzere iki sesin benzerli­ğiyle oluşan uyağa tam uyak denir.
 
Veysel der ismini koymam dilimden
Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
 
dizelerinde uyak iki ses benzerliğiyle (-il) yapıldığı için bu dize­lerde tam uyak vardır.
 
Senden boşalan bağrıma gözyaşları dolmuş
Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş
 
dizelerinde de tam uyak vardır. Bu dizelerde uyak “ol” sesleri­nin benzerliği ile yapılmıştır.
 

Zengin uyak:

En az üç sesin benzerliğiyle oluşan uyağa zen­gin uyak denir.
 
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet
 

Bu dizelerde “zahmet” ve “Karacaahmet” sözcüklerinde “-ah- met” sesleriyle uyak yapılmıştır. Uyak, beş sesin benzerliğiyle oluştuğu için bu dizelerde zengin uyak vardır.
 
Geceler çekmeyin benim için hüzün
Gelin siz, ruhumu tenimden süzün
 

Bu dizelerde de “-üzün” seslerinin benzerliğinden oluşan zen­gin uyak vardır.
 

Cinaslı uyak:

Aynı seslerden oluşan fakat farklı anlamları kar­şılayan kelimelerle yapılan uyağa cinaslı uyak denir.
Kalem böyle çalınmıştır yazıma
Yazım kışa uymaz kışım yazıma
Bu beyitteki "yazıma” sözcüklerinin yazımı aynıdır ancak birin­ci dizede “kadehime anlamında bir “yazı” sözcüğü, ikinci dize­de ise “yaz mevsimi” anlamında ikinci bir “yazı” sözcüğü kulla­nıldığından bu sözcüklerle cinaslı uyak yapılmıştır.
 

Dönülmez akşamın uf kundayız. Vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç
dizelerinde de farklı anlamlarda kullanılan “geç” sözcükleri ara­sında cinaslı uyak vardır.
Cinas, aynı anlamdaki kelimenin tekrarı değildir. Aynı anlamda­ki kelimenin tekrar edilmesiyle cinaslı uyak yapılmaz.
Not: Ses benzerliğinin uyak olabilmesi için dize sonundaki söz­lerin ses bakımından benzemesi, anlamın ayrı olması gerekir.
 
Yollarda kalan gözler
Yıllardır seni gözler
 
dizelerinde birinci “gözler” sözcükleri birbiriyle uyaklıdır çünkü.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

10.SINIF ŞİİRDE AHENK UNSURLARI SLAYTI

ŞİİRDE AHENK ÖGELERİ

AHENK ve ARUZ

LİRİK METİNLERDE DİLİN İŞLEVİ

LİRİK ŞİİR

SON EKLENENLER

Üye Girişi