Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

MEHMET KAPLAN 

(1915-1986) Edebiyat tarihçisi, tenkitçi ve yazar.

Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde doğdu. İlkokulu Sivrihisar'da, orta ve lise öğre­nimini Eskişehir'de tamamladı. Yüksek Muallim Mektebi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Şubesi'nden mezun olduğu yıl. M. Fuad Köprülü tarafından asistan adayı olarak Türkiyat Enstitüsü'ne alındı (1939). Ancak Köprülü'nün siyasete atılarak üni­versiteden ayrılması üzerine XIX. Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü'nün başına geti­rilen Ahmet Hamdi Tanpınar'ın asistanı oldu. 1942'de doktorasını verdi. 1944'te doçentliğe, 1953'te profesörlüğe yüksel­di. 1958 yılında öğretime başlayan Erzu­rum Atatürk Üniversitesi'nde Edebiyat Fakültesi dekanı olarak görev yaptı, bu arada Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kurdu. Türk halk edebiyatı sahasında ilk çalışmaları burada başlatarak asistanlarıyla beraber derlemelerde bulundu. 1960'ta İstanbul'daki kürsüsüne döndü. 1974 yılında Türkiyat Enstitüsü müdürü, 1982'de Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü başkanı, 1983'te ikinci defa Türkiyat Araş­tırma Merkezi müdürü oldu. Ekim 1983'te Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Ku­rulu üyeliğine seçildi. Bu resmî görevle­rinin yanı sıra Kültür Bakanlığı, Millî Eği­tim Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilâtı'nın kurduğu kültür, dil ve edebiyat ko­misyonlarının çoğunda görev aldı. 1936'da öğrenci bursuyla Almanya'da, 1949-1950 ve 1959-1960 yıllarında Fransa ve İngiltere'de, 1967'de Almanya. Fransa. İngiltere ve İsviçre'de inceleme ve araş­tırma yapmak üzere bulunan Mehmet Kaplan ayrıca Avrupa'nın çeşitli ülkele­rinde konferanslara ve seminerlere ka­tıldı. Ocak 1984'te emekli oldu ve ölümü­ne kadar Marmara Üniversitesi Fen-Ede­biyat Fakültesi'nde yüksek lisans ve dok­tora dersleri verdi. Mezarı Karacaahmet Kabristanı'ndadır. Kendisine Millî Kültür Vakfı tarafından "millî kültüre hizmet şe­ref armağanı" verilmiş (1981), emekliliği münasebetiyle Dergâh Yayınları tarafın­dan Mehmet Kaplan'a Armağan (İs­tanbul 1984), ölümünden sonra da Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü'nce Meh­met Kaplan İçin (Ankara 1988) adlı ki­taplar yayımlanmış, ayrıca Boğaziçi (Mart 1986, sy. 45) ve Türk Edebiyatı (Mart 1986, sy. 149) dergileri onun için birer özel sayı çıkarmıştır.

Yazı hayatına 1939 yılında şiirle başla­yan Mehmet Kaplan, zihnini meşgul eden hemen bütün fikirleri deneme ve maka­lelerinde ortaya koymuş, yıllar boyunca giderek olgunlaşan düşünce sistemi bu yazılar vasıtasıyla sonraki nesilleri etkile­miştir. Nuri Hisar, Ruhi Çınar, K. Doma­niç, Osman Okatan, Osman Selçuk, Nuri Tarhan takma adlarını da kullanan Kaplan'ın büyük bir kısmı Hareket, Genç­lik, Çığır, İnkılâpçı Gençlik, İstanbul, Bizim Türkiye, Yeni Sabah, Komüniz­me Karşı Mücadele, Hisar, Türk Yur­du, Çağrı, Türk Düşüncesi, Yol, Türk Kültürü, Milliyet, Büyük Türkiye, Bay­rak, Türk Edebiyatı, Tercüman, Millî Kültür, Kaynaklar, Türk Dili'nde olmak üzere 100'e yakın gazete ve dergide ya­yımlanan deneme, makale ve tercümele­rinden bir kısmı kitap haline gelmiştir.

Uzmanlık alanı yeni Türk edebiyatı ol­makla beraber Mehmet Kaplan, Türk edebiyatının asırlar boyunca devam eden tarihî seyri içinde vücuda gelen belli başlı kültür eserlerini ele alıp incelemiş, bun­ları değişik edebî metotlarla değerlen­dirmiş, böylece yetiştirdiği araştırma­cılara yeni ufuklar açarak kültür ve fikir hayatının gelişmesinde önemli rol oyna­mış çok yönlü bir ilim adamıdır. Güzel sa­natlardan fikir akımlarına, kültür ve me­deniyet meselelerinden politikaya, din, ilim ve tarih konularından devlet ve üni­versite problemlerine kadar çok geniş bir alanı kapsayan deneme tarzındaki yazı­larıyla bir fikir adamı olarak da kendini kabul ettiren Mehmet Kaplan'ın üzerinde ısrarla durduğu hususların başında millî kültür ve medeniyet meseleleri önemli bir yer tuttu. Ona göre bir organizasyon olan devleti meydana getiren aslî unsur millettir. Uzun tarihleri boyunca pek çok devlet kuran Türker’in devamlılığını sağ­layan, onları ayakta tutan ise kültürleri olmuştur. Şu halde milleti millet yapan temel unsur kültürdür. Bir milletin ruhu en anlamlı şekilde kültür eserlerinde gö­rülür. Bütün güzel sanatlar kültürün içi­ne girer, fakat bunlardan yalnız edebiyat konuşur, zira onun ham maddesi dildir.

Mehmet Kaplan, Türk medeniyetinin üç ana devresine (atlı-göçebe, yerleşik medeniyet ve Batılılaşma dönemi) ait me­tinleri incelerken onlarda Türk milletine has değerleri temsil eden ideal insan tip­lerini ortaya çıkarmış, Jung'un kolektif gayri şuur psikolojisine dayanarak bun­ların bir medeniyet dairesinden diğerine geçişte yok olmadığını, değişerek devam ettiğini ileri sürmüştür. Kuvvet ve hâki­miyet iradesiyle dünyayı fethetmek iste­yen akıncı Türker’in ideal insan tipine "alp" adını vermiştir. Atlı-göçebe Türk­ler, gayri şuurlarındaki ideal değerlerden vazgeçmeden manevî yönlerini besleyen İslâmiyet sayesinde dünyanın en güçlü ve medenî devletlerinden Selçuklu ve Os­manlı devletlerini kurmuşlardır. Bu orga­nizasyonda, "gazi" tipine dönüşen alp tipi ile maneviyatı besleyen "velî" tipine dönü­şen "şaman"ın ve "uluğ Türk"ün önemli rolü vardır. Din uğruna savaşan gazi tipi yeni gibi görünmekle beraber Jung'un kolektif gayri şuur adını verdiği mazi şu­uruyla alp tipinin bir nevi devamıdır. Velî tipi sert, aktif, daima savaşan, iradeli alp tipini yumuşatarak onun toprağa bağ­lanmasında ve "devlet-i ebed-müddet" fikrinin savunucusu olmasında önemli rol oynamıştır.

Kaplan'a göre devlet sadece toprak ka­zanmayı hedef alan bir organizasyon de­ğildir. Sınırların gerisinde yaşayan ve dev­letin devamlılığını sağlayan fertleri her bakımdan besleyecek ve geliştirecek ku­rumlar da ihmal edilmemelidir. Aslında bir esnaf teşkilâtı olan Ahîlik ve onu tem­sil eden ahî tipi, Osmanlı hayat sistemin­de gazi ve velînin yanı sıra bir başka te­mel unsur olmuştur. Buna göre Osmanlı sistemini oluşturan sentezi gazi, velî ve ahî şeklinde formüle etmek mümkün­dür.

Mehmet Kaplan, eski kültüre ait eser­leri incelerken atlı-göçebe devri Türk edebiyatı mahsulleriyle yerleşik medeni­yete geçtikten sonraki eserlerde görülen üslûp özelliği farklılığına da ilk dikkati çe­ken araştırmacıdır. "Dede Korkut Kitabı'nda Hayvanlar", "Yunus Emre ve Ne­batlar" adlı incelemeleriyle bu konudaki üslûp araştırmalarında yeni görüşler or­taya atmıştır. Atlı-göçebe Türk'ün eser­lerine has imaj ve sembollerin hayvanlar âleminden alındığı, yerleşik medeniyete ait eserlerde ise daha çok nebatî imaj ve sembollerin kullanıldığını tesbit etmesi ve bunu çeşitli örneklerle açıklaması bu araştırmaların dikkati çekici diğer bir yö­nünü oluşturmaktadır.

ESERLERİ:

A) Araştırma ve İncelemeler:

1. Tevfik Fikret ve Şiiri (İstanbul 1946). Doçentlik çalışması olan bu eserde Kaplan'ın biyografi ile edebiyat ve fikir ara­sında kurduğu ilişkiye psikoloji ve stilis­tik metotlarını da ilâve ettiği görülür. Tev­fik Fikret'in biyografisini ele aldığı kısım­da onun hayatını modern psikolojiye gö­re tahlil ederek Türk edebiyatı araştırma­larına bir yenilik getiren Kaplan daha ön­ce uygulanan biyografik ve tarihî metot­tan uzaklaşmış, psikolojik metoda yönel­miştir. Burada dikkati çeken bir husus da o yıllarda Avrupa'da yeni başlayan stilis­tik metodunun kullanılmış olmasıdır.

2. Namık Kemal, Hayatı ve Eserleri (İs­tanbul 1948). Müellifin doktora tezi olan bu çalışmada edebî eserleri dış etkilerle açıklayan metot hâkimdir. Bu görüş doğ­rultusunda bir edebî eserde karakter ve mizaçtan ziyade sosyal çevrenin, tarihî, ekonomik ve sosyal şartların etkisi ön plandadır.

3. Şiir Tahlilleri 1 (Âkif Paşa'dan Yahya Kemal'e Kadar; İstanbul 1954). Eserde, Tanzimat'tan Cumhuriyet'e ka­dar yetişen otuz bir şairin kendilerini en iyi ifade ettikleri birer eseri seçilerek hem müstakil olarak hem de birbiriyle muka­yese edilmek suretiyle sanatçının içinde yetiştiği çevre ve dönem yorumlanmıştır.

4. Tanpınar'ın Şiir Dünyası (İstanbul 1963). Bu eserde Tanpınar'ın bütün şiirle­ri Freud ile Jung'un ferdî ve kolektif gayri şuur psikolojisiyle sürrealizm metoduna göre incelenmiştir.

5. Şiir Tahlilleri II (İstanbul 1965). Cumhuriyet devrinin ön­de gelen otuz dört şairi ele alınarak de­virlerin ve şahsiyetlerin orijinal tarafları tema ve üslûba ait müşahhas örneklerle ortaya konulduğu gibi nesillerin tercihle­rinin zaman içinde nasıl değiştiği de açık­lanmıştır. Genişletilmiş olarak 1973'te Cumhuriyet Devri Türk Şiiri adıyla tek­rar yayımlanan eserde yaşamakta olan otuz altı şaire de yer verilmek suretiyle tenkit sahasındaki büyük bir boşluk dol­durulmuştur.

6. Türk Edebiyatı Üze­rinde Araştırmalar I (İstanbul 1976), II (İstanbul 1986). Kaplan bu araştırmala­rında, Türk milletinin tarih boyunca mey­dana getirdiği edebî eserleri Freud ve Jung'un kolektif psikoloji nazariyesini de dikkate alarak müstakil makaleler halin­de tahlil etmiş, İslâmiyet öncesine ait bazı metinlerle klasik Türk edebiyatının önem­li eser ve şahsiyetlerini, Tanzimat'tan son­ra ve Cumhuriyet döneminde eser veren pek çok yazar ve şairi değişik açılardan incelemiştir.

7. Hikâye Tahlilleri (İstan­bul 1979). İlk hikâyecilerimizden Sâmipaşazâde Sezai'den başlayarak günümüz hikâyecilerine kadar tanınmış otuz sekiz yazarın birer hikâyesinin incelendiği eser sahasında yapılmış ilk çalışmadır.

8. Oğuz Kağan Destanı (İstanbul 1979).

9. Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar III: Tip Tahlilleri (İstanbul 1985). Konuşma­larında ve derslerinde tip tahlillerinden sık sık bahseden Kaplan'ın fikir sisteminin en somut örneğidir. Burada Oğuz Kağan destanından başlayarak sırasıyla Göktürk yazıtları. Dede Korkut kitabı. Manas des­tanı, Köroğlu, gazi, velî ve ahî tipleriyle Leylâ ve Mecnun, Kerem ile Aslı. yeni ay­dın tipi, Büyük Reşid Paşa ve Şinâsi, hür­riyet kahramanı Nâmık Kemal ele alın­mıştır.

B) Denemeler:

1. Nesillerin Ruhu (İstanbul 1967). Fransız düşünürü Alain'in "yazarak düşünme" görüşünü benimseyen Mehmet Kaplan düşüncelerini kısa denemelerle ortaya koymayı tercih etmiştir. Onun deneme türündeki bu ilk kitabında daha ziyade kültür milliyetçiliği, halk kültürü, dil, insan ve tarih üzerine yazdığı yazılar bir araya getirilmiştir. Özellikle gençler arasında bu eseriyle tanınan yazar düşünceleriyle yeni nesiller üzerinde geniş ufuklar açmıştır.

2. Büyük Türkiye Rüyası (İstanbul 1969). Kültür, medeniyet, devlet, demokrasi, din, İlim, ordu, millet, sosyalizm, milliyetçilik, gençlik, tarih ve çağdaş Türkiye'nin çeşitli meseleleri hakkında yazılmış denemelerden meydana gelmektedir.

3. Edebiyatımızın İçinden (İstanbul 1978). Eski ve yakın dönem Türk şair ve yazarları ile onların çeşitli eserleri hakkında kaleme alınmış makalelerden oluşmuştur.

 4. Kültür ve Dil (İstanbul 1982). Bu ad altında toplanan denemelerin ana fikri Kaplan'ın "devlet-millet-kültür" kavramları arasında kurduğu parçalanmaz ve ayrılmaz ilişkidir.

C)Antolojiler ve Diğer Çalışmalar.

1. Köroğlu Destanı (Mehmet Akalın ve Muhan Bali ile birlikte, Ankara 1973). Erzu­rumlu halk hikâyecisi Behçet Mahir'den derlenen eser Türkiye'de ve dünyada bü­yük yankılar uyandırmıştır.

2. Yeni Türk Edebiyatı Antolojisi, I-IV(İ. Enginün, B. Emil, Z. Kerman ile birlikte, İstanbul 1974-1989),

3. Devrin Yazarlarının Kalemiy­le Millî Mücadele ve Gazi Mustafa Kemal (İnci Enginün, Birol Emil, Necat Birinci, Abdullah Uçman ile birlikte, l-ll, İstanbul 1981).

4. Atatürk Devri Fikir Hayatı(İ. Enginün, Z. Kerman, N. Birinci, A.Uçman ile birlikte, l-ll, Ankara 1982).

5. Atatürk Devri Türk Edebiyatı (İ. Enginün, Z. Kerman, N. Birinci, A. Uçman ile birlikte, l-ll, Ankara 1982).

6. Cenab Şahabeddin'in Bütün Şiirleri (İ. Enginün, B.Emil, N. Birinci ve A. Uçman ile birlikte, İstanbul 1984). Cenab Şahabeddin'in ailesinin verdiği şiir müsveddelerine dayanılarak hazırlanmış bir çalışmadır.

7. Mehmet Kaplan'dan Seçmeler (I-II, Ankara 1988). Kaplan'ın ölümünden sonra İnci Enginün ve Zeynep Kerman tarafından onun çeşitli makalelerinden derlenmiştir. Kaplan'ın bir edebiyat tarihi yazma arzusu bu seçmelerle bir bakıma yerine getirilmeye çalışılmıştır.

8. Âli'ye Mektuplar (haz. Zeynep Kerman – İnci Enginün, İstanbul 1992). Mehmet Kaplan'ın asistan olarak üniversitede meslek hayatına başladığı yıllarda arkadaşı Âli Ölmezoğlu'na yazdığı mektuplardan meydana gelmektedir. Mektuplarda, bir ilim adamının ilim hayatındaki gelişme merhaleleriyle duygu ve düşünceleri bütün samimiyetiyle ortaya konmuştur.

Bunların dışında Ahmed Haşim'in Bize Göre, Gurabûhâne-i Laklakan, Frank­furt Seyahatnamesi (İstanbul 1969), Zi­ya Gökalp’ın Türkçülüğün Esasları (İs­tanbul 1970), Nâmık Kemal'in İntibah (İstanbul 1972) adlı eserlerini sadeleştirerek notlarla yayıma hazırlayan Kap­lan'ın liseler için yazdığı Edebiyat I, II, III (İstanbul 1976-1977) ve açık öğretim için kaleme aldığı Türk Dili ve Edebiyatı (Ankara 1976) adlı ders kitapları da var­dır. Mehmet Kaplan hakkında bir yüksek lisans tezi hazırlanmıştır (bk. bibi.).

BİBLİYOGRAFYA:
Mehmet Kaplan - Konur Ertop. "Mehmet Kaplan'ın Hayatı ve Eserleri" (röportaj), Edebiyat Yıllığı 1976, İstanbul 1976(Nesin Vakfı), s. 760-771; Zeynep Kerman. "Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Hayatı ve Eserleri", Mehmet Kaplan kin (haz. Zeynep Kerman), Ankara 1988, s. 1-31; a.mlf. - İnci Enginün, Mehmet Kaplan: Ha­yatı ue Eserleri, İstanbul 2000; Ahmet Oktay, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı: 1923-1950, Ankara 1993, s. 907-920; Osman Sel, Mehmet Kaplan'ın Eğitim-Öğretim ile İlgili Görüşleri (yüksek lisans tezi, 1993), Eü Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür.yer.; Necat Birinci. "Prof. Dr. Meh­met Kaplan'ın Hayatı ve Eserleri", Türk Edebiyatı, Xlll/149, İstanbul 1986, s. 63-66; a.mlf., "Kaplan, Mehmet", TDEA, V, 152-153.
ZEYNEP KERMAN, TDA, CİLT, 24

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

NURETTİN TOPÇU

PEYAMİ SAFA'NIN HAYATI

AHMET HAMDİ TANPINAR

YAHYA KEMAL BEYATLI

ORHAN SEYFİ ORHON

SON EKLENENLER

Üye Girişi