TERZARİMA
- İtalyan edebiyatına özgü bir nazım şeklidir.
- Üçer mısralık bentlerle kurulur.
- Bent sayısı sınırsızdır.
- Tek bir mısra ile sona erer.
- Kafiye örgüsü, "aba, bcb, cdc,... d" biçimindedir.
- Dante, "İlahi Komedya"sını bu nazım şekliyle yazmıştır.
- Terzarima, sone kadar yaygın değildir.
- Tevfik Fikret'in "Şerhayin" adlı şiiri edebiyatımızdaki tek terzarima örneğidir.
TERZA-RİMA:
Terza-rima üçlüklerle yazılır. Üçlük sayısı azaltılıp çoğaltılabilir. Yalnız en son kıta tek mısralıktır. Aşağıda bir örnek verilerek yanında da kafiye şeması gösterilmiştir:
KELEBEK
Mavi bir gölge uçtu pencereden, a
Baktım : âvâre bir küçük kelebek;b
Yaramaz geldi kim bilir nereden a
Belli yorgundu; bir veremli çiçek b
Gibi serpildi lâmbanın yanma; c
Bir duman uçtu, gitti titreyerek b
Anladım kıydı yavrucuk canına. c
Söyle ey mavi gölge, söyle eğer d
Bir ölümden de çok fenaysa bana, c
Şu karanlık, şu kimsesiz geceler.d
Ali Canip YÖNTEM
YAPRAK
Anıyordum baharı çırpınarak — a
Düştü bir gölge şey avuçlarıma —b
Baktım: Ölmüş, zavallı bir yaprak…a
Ey hazan, artık intikam alma —b
Şimdi zulmetleriyle haykıracak —c
Sana hüsran bakışlı sema!.. —b
Bu hazan belli, çok fidan kıracak, —c
Örtecek dallarıyla yollarımı… —d
Sen fakat söyle ey güzel yaprak —c
Söyle çehren kadar ölüm sarı mı? — d
Ali Canip Yöntem
Görülüyor ki bunun kafiyeleniş şekli soneye benzemiyor. Üçlüklerin birinci ve üçüncü mısraları birbirleriyle kafiyelidir. Fakat bir sonraki üçlüğün birinci ve üçüncü mısraları, kendinden bir önceki üçlüğün orta mısraı ile kafiyelidir. En sonraki tek mısra da kendinden önceki üçlüğün orta mısraı ile kafiyelidir. Bu nazım şekli fazla kullanılmamıştır.
Terzarima Örneği:
GİZ
Bu kadar uzak mıydı
Git git bitmiyor yol
Görünmüyor dağın ardı
Oysa bilmem kaç yıl
Bu yollardan yürünmüş
Şimdi sanki bir masal
Bu dilsiz dağ ve taş
Nerde saklar kuşları
Hangi gizle sarmaş dolaş
Anlamak zor susuşları.
Ahmet Telli
ŞÜKÛFE-İ YÂR
Bir günce durur kadîd ü muğber
Bir deter-i sânihât içinde;
Binlerce emel, heves beraber
Reng-i siyeh-i memât içinde;
Sessiz sessiz geçer hayâtı
Bir velvele-i nikât içinde
Anlar mı aceb o türrehâtı
Coştukça sahâyif-i eserden?..
Aşkın bana hoştur iltifatı
Bir goncede böyle sâf u rûşen
Mümkün mü tegayyür-i me'âlin?
Solsan da güzelsin, ey çiçek, sen!
Yoktur ki atılmak ihtimâlin
Hâlâ üzerindedir nigâhı
Yarın, o ferişte-i hayâlin.
Açtıkça şu defter-i siyâhı
Bir yüz görürüm ki muhtecibdir,
Hep sensin onun zuhûr-gâhı.
Ba'zan o zılâle münkalibdir,
Lâkin onu sen edersin ihtâr;
Her dem bu sebeble müncezibdir
Rûhum sana, ey şükûfe-i yâr!
Tevfik Fikret
TERZA-RİMA
Gün olur, maskeler bir anda iner...
Son vapur kalkar artık iskeleden
ve yanar gökyüzünde meş'aleler...
Gecenin hüznüdür bu sahnelenen...
İntikam hisleriyle can tutuşur
Her uzun cümle nokta beklerken...
Ey seferden yorulmuş eski vapur!
Bembeyaz yüzlerin karardığı an
vardığın yerde bari var mı huzur?
Anladım: Söndü her şey anlamadan.
Vaktimiz doldu, yol göründü bu kez.
En bulunmaz diyara sür kaptan,
Ki giden, aynı yerde beklenmez!
Vezin: feilâtün mefâilün feilün (fâilâtün) (fa'lün)
Hakan Çelik
İLAHİ KOMEDYA
Hayat yolu ortasında kendimi
Karanlık bir orman içinde buldum.
Anladım yolumu kaybettiğimi.
Aklıma geldikçe hâlâ korktuğum
Bir yabani, haşin, büyük ormanı
Anlatırken bile ürperiyorum.
Ölümden daha korkunç buldum onu,
Ama başka iyi şeyler de vardı,
Söyleyim onların ne olduğunu.
Dante.Çev.: Cevdet Kudret
YANILGI
Bahtıma hicran yeli deli esiyor deli.
Kader, bildim bileli sevda dağı körduman;
Dorukları çileli, aşılmıyor sarp beli!
Başlangıcı hileli aşkından medet uman,
Ben kendim dilemedim ecelimi sen çağır!
Feryadımda asuman sensin buna göz yuman!
Bir ömür silemedim nasıl yanmasın bağır?
Kaşlar hilâl boy elif men aşka durdun kader.
İnmeden bilemedim, sence hangisi ağır?
Ecelin eli hafif... Sen başka vurdun Kader!
İrfan Yılmaz