Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

MEDDAH HİKÂYELERİ

Halk hikâyesi anlatma ve dinleme geleneğinin tarihçesi oldukça eskidir. Hikâye anlatma ve dinleme, Türklerin 3 önemli töreninde anlatılmış olabilir. Bunlar:

  • Şölen/Seylan
  • Sığır
  • Yuğ

Şölen törenlerinde, insanlar yiyecek, içecek, eğlenecek ve hoşça vakit geçirmek için hikâye anlatacak, şiir söyleyecek, türkü çağıracaktır. Sürek avlarının düzenlendiği sığır törenlerinden sonra bir akşamüzeri ateşin etrafında toplanacaklar, bir yandan avlarını yiyip bir yandan da av hikâyelerini anlatıp, bunlar nesilden nesile aktarılacaktır.

Aynı hususlar ölüm merasimlerinden sonra düzenlenen Yuğ törenleri için de geçerliydi. Bu törenlerin yöneticileri ise büyük ölçüde Ozanlar, Baksılar, Kamlar ve Şamanlardı. Bir dönem şairliği, halk hekimliğini ve büyü işlerini yürüten bu dörtlü daha sonra kendi aralarında iş bölümü yaparak, şiir söyleme ve kopuz çalmayı Ozanlara, büyü ve halk hekimliği yapmayı da Kam, Baksı ve Şaman'lara bırakmıştır. Türk kültüründe meddah hikâyeleri 15 yy. dan sonra görülmeye başlandı. Meddah hikâyeleri halk hikâyeleri ile benzerlik göstermektedir.

Meddah ve Halk Hikâyeleri Arasındaki Benzerlikler:

  • Meddah hikâyelerinin konusu gerçektir
  • Halk hikâyelerinin konusu hayali ve fantastiktir
  • Meddah hikâyelerinin anlatıcıları profesyoneldir
  • Halk hikâyesi anlatıcıları halk hikâyecisi meddah, hekatçı denilen kişilerdir
  • Meddah hikâyelerinin geniş bir kahraman kadrosu vardır
  • Halk hikâyesi genelde iki kahraman etrafında gelişir
  • Meddah hikâyelerinde şehir kültürünün ağırlığı vardır
  • Halk hikâyelerinde halk kültürünün ağırlığı vardır
  • Meddah hikâyelerinde mitolojinin izleri yok denecek kadar azdır
  • Halk hikâyeleri mitolojik yönden zengindir
  • Meddahın aksesuarı, mendili ve sopasıdır
  • Halk hikâyecisinin aksesuarı sazıdır
  • Meddah hikâyeleri genelde şiirsizdir
  • Halk hikâyeleri büyük ölçüde nazım
  • Nesir karışımıdır
  • Meddah hikâyeleri daha çok büyük şehirlerde; daha çok cami yakınlarında ve kahvehanelerde oluşmuştur.
  • F. Köprülü'ye göre meddah hikâyelerine araplar" kıssas",acemler ise "kıssahan" demektedirler..
  • Meddahlar halkı eğlendirmekle kalmayıp aynı zamanda psikologdurlar. Padişahın sıkıntılı anlarında sarayda onu eğlendirip psikolojisini düzeltmektedir.
  • İlk Meddahı. Beyazıt sarayında bulunan KÖR HASAN 'dır
  • Son Meddah ise 1973 yılında vefat eden İSMAİL DÜMBÜLLÜ'dür.

FÜTÜVVET-NAME 'de Meddahlar dörde ayrılır ve özellikleri şöyledir:

  • Üstün yetenek ve söz ustalığıyla HZ. Peygamberi ve Ehl- i Beyt'ini öven, onlarla ilgili hikâye, menkıbe ve sözleri söyleyenler; Hasan Sabit, Mevlana Hasan Kaşi gibi.
  • Büyüklerin şiirlerini ve manzum olarak yazılan sözleri okuyanlar, bunlara RAVİ denir ve meddah sayılırlar.
  • Meddahlığın yanında halka yararlı başka işler de yapanlar; sakalık gibi.
  • Dağınık bir takım şiirler öğrenip, kapı önlerinde okuyup dilenerek satanlar. Bunlar meddah sayılmazlar.

 

http://www.kulturforum.biz/2011/05/meddah-hikayeleri-ders-notu.html).

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi