KINA GECESİ TÖRENLERİ
Geline bak geline, geline bak geline
Kına yakmış eline, kına yakmış eline
Gelin kurbanın olam, gelin kurbanın olam
Senin ince beline, senin ince beline
“Yazık olmuş geline, düşmüş sarhoş eline”
Diloy diloy diloy diloy, halden bilmez biçare
Diloy diloy diloy diloy, söz anlamaz ne çare
Köprüden geçti gelin
Saç bağın düştü gelin
Eğil bir yol öpeyim
Yüreğim geçti gelin
Nakarat
Köprünün altı diken
Yaktın beni gül iken
Allah da seni yaksın
Üç günlük gelin iken
Nakarat
Köprünün altı yaldız
Nerden geliyon baldız
Sen git de bacın gelsin
Yatamıyom yalnız
Nakarat
Köprüden geçer iken
Köprü saldı beni
İtin köpeğin oğlu
Gafil avladı beni.
(Gelin türküsünde yer alan ‘köprü’, hem sözlük, hem mecaz anlamıyla insan hayatında bir geçiş olan evlenmeye yöneliktir.)
KINA TÜRKÜSÜ
Elek içinde malası
Kağıt içinde kınası
Hani bu kızın anası
Şen anam şen babam evin şen olsun
İşte ben gidiyom yerin gen olsun
Çattılar çattılar çatma taşını
Kurdular kurdular düğün aşını
Çağırın gelsin bey kardaşını
Nakarat
Babam Bursa’ya vardın mı
Bursa kumaşın aldın mı
Gelin olduğumu bildin mi
Nakarat
Biner atın iyisine
Çıkar yolun kıyısına
Söyleyin bey dayısına
Nakarat
Ocağa koydular yufka sacını
Başına koydular kahir tacını
Anan baban çeksin senin acını
Nakarat
Tepside biberim var
Mübarek baş mübarek baş
Gidenden haberim var
Mübarek baş mübarek baş
Kabe’den belli güzel Medine
Aşık oldum Muhammed’in adına
Kimseler yanmasın aşkın oduna
Yeşil sancak ile gelir Muhammed
..........
Kız sana gerek bir ana
Ağlaşalım yana yana
Kız sana gerek bir baba
Ağlaşalım kaba kaba
Kız sana gerek bir dayı
Ağlaşalım koyu koyu
Kız sana gerek bir bacı
Ağlaşalım acı acı
.........
(Kangal’ın Alacahan köyünden derlenmiştir.)
Dolu geldi dereleri çoşurdu
Ölüm geldi tebdilimi şaşırdı
Yazı bizi gurbet ele düşürdü
Hayvah hayvah ben anamdan ayrıldım
Eşim kızlar ben sizlerden yad oldum
Batağa taş atman batar da gider
Gurbete kız vermen yiterde gider
Anayı babayı atar da gider
Nakarat
Yel önünden indirirler odunu
Yiyen bilir leblebinin tadını
Bilemiyom gelinliğin adını
Nakarat
Kız seni saraydan indiriyorlar
Yönünü gurbete döndürüyorlar
Kız seni yâdına gönderiyorlar
Nakarat
Tabak dolu has balların sızması
Rafta olur gelinliğin çizmesi
Ne zor imiş gelinliğin küsmesi
Nakarat
Baban kır atını cağa bağlasın
Kır at kişnedikçe anan ağlasın
Babanın oğlu var seni neylesin
Nakarat
Kilimin ucuna nakış diyorlar
Gurbetin yoluna yokuş diyorlar
“Git anam yerine yakış” diyorlar
Nakarat
Atladı geçti atladı geçti eşiği
Sofrada kaldı sofrada kaldı kaşığı
Büyük evin büyük evin yakışığı
Şen anam şen babam kınan kutlu olsun
Nakarat