Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

DEYİM 

Çoklukla gerçek anlamlarının dışında bir anlam taşıyan kalıplaşmış sözler. En az iki sözcükle kurulur. Kısa ve özlü anlatım aracıdır. Teşbih, istiare, mecaz ve kinaye unsurlarıyla bir olayı tanımlar ya da ifade eder. "Ağır başlı", "Dostlar alışverişte görsün" gibi. 

 

***

DEYİM; Kendi öz anlamından az çok ayrı bir düşünce anlatmaya yarayan sözcük topluluğuna deyim denir. Türkçe, deyimler bakımından çok zengin bir dildir. Deyimler, göz önüne kuvvetli imgeler getiren sembollü sözlerdir. Halkın dikkatli ve zeki görüşlerinden doğmuştur.

ÖRNEKLER:

“Pişmiş aşa soğuk su katıyorsun.” cümlesindeki “Pişmiş aşa soğuk su katmak” deyimi şu özellikler gösterir:

a. Birçok sözcükten oluşmuştur.

b. Anlatıma çekicilik kazandırmıştır.

c. Genelde deyimlerde mecazlı anlatım vardır.

ç. Emir ve öğüt vermemektedir.

d. Kesin bir hüküm yoktur.

e. Bir duyguyu bir inanışı belirtmiştir.

f. Klişeleşmiş bağımsız söz öbeğidir.

 

UYARI:

Deyimler klişeleşmiş sözler oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilmez, yakın ve eş anlamlıları d. kullanılmaz.

ÖRNEKLER:

Soğuk su katıyorsun pişmiş aşa (Yanlış)

Pişmiş aşa katıyorsun soğuk su (Yanlış)

Su katıyorsun pişmiş aşa (Yanlış)

Pişmiş aşa sıcak su katıyorsun. (Yanlış)

Pişmiş yemeğe soğuk su katıyorsun (Yanlış)

Pişmiş aşa soğuk su katıyorsun (Doğru)

 

g. Deyimlerin arasına sözcük girebilir.

ÖRNEKLER:

Başında gençliğin etkisi ile, kavak yelleri esiyor.

Hem nalına vurmak, hem mıhına vurmak.

Kabak senin başında patladı.

Hesap birgün mutlaka, sorulur.

Göz görür derler, gönül sever derler.

 

1. MECAZ ANLAMLI DEYİMLER

Deyimi oluşturan sözcüklerin kimileri gerçek anlamını yitirerek mecaz anlam kazanırlar. Mecazlı anlatım, söze güzellik ve akıcılık katar.

 

ÖRNEKLER:

Açlıktan nefesi kokmak Başı dumanlı Bayrak olmak Devede kulak Dillere destan olmak Eski göz ağrısı Gönül almak Göz hapsine almak Gözü pek Işık tutmak İçten pazarlıklı

 

2. GERÇEK ANLAMLI DEYİMLER

Söze güzellik ve akıcılık katan mecazlı anlatım kullanılmadan sözün gerçek anlamıyla kalıplaşmış bir anlatım biçimidir.

 

ÖRNEKLER:

Özür dilemek Olurşey değil! Bir bu eksikti Safa geldiniz Ne günlere kaldık! Şöyle böyle Vaktini almak Vurucu güç

 

DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ:

1. Deyimleri ikilemelerle karıştırmamak gerekir.

ÖRNEKLER

İkilemeler;

Gece gündüz, yaz kış çalışır.

Çocuk mışıl mışıl uyuyordu.

Güçlü kuvvetli delikanlı.

 

Deyim;

Gözü yolda kalmak

 

2. Deyimlerle güzel sözleri karıştırmamak gerekir. Deyimler zamana karşı kendilerini korurlar, eskimezler. Sanatçıların özgün sözleri olan özlü sözlerin çoğunda mecaz vardır.

ÖRNEKLER:

Arkadaş hayat üniversitesi mezunudur.

Siz bilirsiniz; bize göre hava hoş.

Genç dimağlara çağdaş ilkeler öğretilmelidir.

Gençler, hazır lokma olmayın!

 

3. Kimi deyimler terim özelliği de gösterir

ÖRNEKLER:

pes etmek, tuş olmak, rest çekmek, mat etmek, şok olmak

 

4. Kimi deyimler bir olaya dayanabilir.

ÖRNEKLER:

Halep orda ise arşın burada,

Kargayı bülbül diye satmak,

Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu,

Bir kaç fil daha vermek,

Üstüne bir bardak su içmek,

Ye kürküm ye,

Dut yemiş bülbül gibi.

 

5. Kimi deyimler de uyaklıdır.

ÖRNEKLER:

Yere bakan, yürek yakan.

Akıl veren çok, para veren yok.

Armudun sapı var, üzümün çöpü var.

İki arada bir derede.

Armut piş, ağzıma düş.

Az söyle, öz söyle.

Düğün demek, hep bir örnek.

 

6. Cümle biçiminde deyimler de vardır.

ÖRNEKLER:

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!

Ayıkla pirincin taşını.

Dünya yıkılmış o altında kalmış.

Ekmediğin yerde biter.

Çoğu gitti, azı kaldı.

Yemin etsem başım ağrımaz.

Ortada fol yok; yumurta yok.

 

http://www.nkfu.com dan alıntıdır

SON EKLENENLER

Üye Girişi