Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

TERBİ’

Gazellerin her beytinin üzerine iki mısra ekleyerek meydana getirilen dörtlüklerden oluşan şiirlere denir. Eklenen mısralar, konu, vezin ve kafiye bakımından terbi’ edilen gazelin beyitleriyle uygun olmalıdır.

Terbi’, murabba ile karıştırılmamalıdır. Murabba da dörtlük bir bütündür. Hiçbir mısra sonradan eklenmemiştir. Kafiye şeması: (aa)aa (bb)ba (cc)ca (dd)da (ee)ea ... 

 

“Vaslın imiş meğer beni ömre aldatan

Hoş gösteren cihan dile neşveler katan

Şimdi durur yabancı bana sevdiğim vatan

Sensiz vatanda ruh-ı revanım garipsedim.”

 

 Leyla Hanımın Beyitine

 

Devran eyle dünyayı ben gibi âşık bulunmaz

Aşkınla yanan yürekte bir damla su bulunmaz

'Deme âşık çok bana var mı ben gibi bulunmaz

Âşık sana çoksa bana dilber mi bulunmaz'               

 M. Hasin Aktürk

 

 YAHYA KEMAL'İN GAZELİNİ TERBÎ'-MUSTAFA TAHRALI

Gülsitân-ı aşk nesîmi bûy-i cânandan geçer,

Mâh-ı gurbet pâ-be-pâ meh-rûy-i cânandan geçer,

Bir hıyâbandır ki hasret kûy-i cânandan geçer,

Her geçen cânâna peyvest olmadan candan geçer.

 

Tâ elestten yağdırır bârân-ı mestî ebr-i aşk,

Bitmeyen hengâmesin, tâ haşre dek ey devr-i aşk,

Cümle lezzetten lezîz iksîrsin ey zehr-i aşk,

Zevki derdinden alan her rûh dermandan geçer.

 

Aşk, râhın nâr imiş hiç sâlikin dönmez geri,

Câm-ı Cem’çün verdiler hep tövbesiz cân u seri,

Meyve-i memnû’dan tadmak günâhından beri,

Kârbân-ı aşk bitmez bir beyâbandan geçer.

 

Zehr olur hecrinde her bir cür’a kim nûş eylese,

Hem-nişîn eyler, kamîsin tutsa ber-dûş eylese,

Pîr olur Ya’kūb bir savt-ı ceres gûş eylese,

Mahfe-i Yûsuf sanır vâdî-i Ken’an’dan geçer.

 

Hem giriftâr-ı garâmız hem şikâr-ı gül-cemâl,

Söylemek olmaz Mürîd, efsûn imiş zevk-ı visâl,

Dinlemekçün mâcerâ-yı hecri nâyından Kemâl,

Mevkib-i yâran civâr-ı beytü’l-ahzandan geçer.

 

***

SULTAN FÂTİH’İN GAZELİNİ TERBİ -MUSTAFA TAHRALI

- Muhterem Ekrem Hakkı Ayverdi'ye-

Nakş-ı Hak kim gâh olur bostanım hadrâ döşer
Vakt erer baştan ayağa meyveden mahya döşer
“Çün sabâ fasl-t hazanda güllene diba döşer
Hak budur her nakşı yerinde olup zibâ düşer”

Vâsıl-ı fasl-ı visâlin olmağa ruhsat bulam
Neyleyip milk-i firakın fethine nusrat bulam
"Nice tenhâ âsitanın öpmeğe fırsat bubim
Kûyine azm eylesem sâyem bana hem-pâ düşer”

Vasf-ı hüsnün kılmağa bezleyleyip efkârımı
Eylesem bin kerre ikrâr üstüne ikrârımı
“Zülfünün vasfında tomar eylesem eş’arımı
Kaşların vasfında olan cümleye tuğrâ düşer”

Gâhi Leylâ gâhi Şîrîn ad verirlermiş sana
Gâhi Hüsn ü geh Züleyhâ’dır o, derlermiş sana
“Mihr ü meh âb içre arz-ı hüsn ederlermiş sana
Lîk kadri onların bu işten aşağa düşer”

İddiadır bu deyü bîgâne-veş baş çekmegil
Bî-hicâb görmek değil mümkin, tecellâdır delil
"Bâğa servini hırâmân etse ol ruhsârı gül
Nara-i bülbülle gülden sahnına gavgâ düşer”

Milk-i dü âlem ve hükm-i arş u ferş ü bahr u ber
Lal ü zümrüd, sîm ü zer, yâkût u gevher, serteser
“Ehl-i dehre âlemin mamuresin arz etseler
Ehl-i fakrın hissesine milk-i istignâ düşer”

Müşkil iştir ey Mürid makbûl-i yâr olmak sana
Kim ki vârın vermemiş varmaz imiş cânânına
“Avniyâ dil vermek ol dildâra düşmezdi bana
Bir düşecek yer arayuben gönül ammâ düşer.”

Hadrâ: Yeşil
Diba: Ağır dokuma ipekli kumaş
Zîbâ: Süslü, güzel
Firak: Ayrılık
Âsitân: Eşik
Sâye: Gölge
Hırâmân: Naz ve edâ ile yürüyen
Ruhsâr: Yanak, yüz
Bigâne: Yabancı
istignâ: Tok gözlülük, gönül tokluğu
Dehr: Zaman, devir
Milk: Mülk kelimesinin eski metinlerde
Ferş: Zemin
Dildâr: Gönlü kendine bağlamış ola

EDEBİ SANATLAR 1 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )

EDEBİ SANATLAR 2 - KONU ANLATIM VİDEOSU ( Youtube Kanalımız için TIKLAYINIZ )

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi