Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

BENZETME ÇEŞİTLERİ

Benzetmenin çeşitleri benzetme öğelerinin birinin veya birkaçının kullanılıp kullanılmamasına göre belirlenir.

1. Ayrıntılı benzetme

Dört öğesi de bulunan benzetmedir.

 

Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime,

Bir eski çıban gibi işliyor içerime.

  NECİP FAZIL KISÂKÜREK

Benzeyen: Sesler

Kendisine benzetilen unsur: Eski çıban 

Benzetme yönü: Ağrımak 

Benzetme edatı: Gibi

 

2. Kısaltılmış benzetme

Benzetme yönü anılmadan yapılan benzetmedir.

 

Ben gideyim; yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin 

İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.

NECİP FAZIL KISÂKÜREK

Benzeyen: Sel

Kendisine benzetilen unsur: Fener 

Benzetme edatı: Gibi

 

3. Pekiştirilmiş benzetme 

Benzetme edatı bulunmayan benzetme.

 Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;

Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık

NECİP FAZIL KISÂKÜREK

 

Benzeyen: Ufuk, yollar 

Kendisine benzetilen unsur: Tilki, yumak 

Benzetme yönü: Kaçak, kurnaz; uzun, dolaşık

 

4.    Güzel benzetme (Teşbih-i beliğ)

Benzeyen ve kendisine benzetilen öğelerle yapılan, benzetme yönü ve edatı söylenmeyen benzetmedir.

Gül yüzlü bir âfetti ki, her busesi lâle;

Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle.

YAHYA KEMAL

Benzeyen: Zafer, bûse 

Kendisine benzetilen unsur: Sevgili, lâle 

Kendisine benzetilen unsur: Gül

 

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;

Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.

Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;

Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

NECİP FAZIL KISAKÜREK

 

Gürz ayaklı Kalkan elli 

Sancaktar olduğu 

Sancak tutuşundan belli

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

 

5. Yaygın benzetme

Benzeyen ve kendisine benzetilenler arasında birden fazla ortak nitelik ve özellikleri sırayla ifade edilerek yapılan benzetmedir. Yaygın benzetmede her iki öğenin, ortak benzerlikleri anlatıldıktan soma, manzumenin en sonunda ilgili olan temel öğe açıklanır.

Aşağıdaki örnekte “vatan” bir “çınara” benzetilmiştir.

ÇINAR

Hani bir gün seninle Topkapı ’dan 

Geliyorduk; yol üstü bir meydan 

Bir çınar gördük; Enli, boylu, vakur 

Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrur 

Koca bir gövde, belki altı asır 

Belki ondan da fazla dalgın, ağır 

Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;

Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,

TEVFİK FİKRET

 

 

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi