SİHR-İ HELAL
Bir kelimeyi veya kelime gurubunu önceki mısranın sonunda ve sonraki mısranın başında anlamlı olacak şekilde kullanma sanatıdır.
“Gizlice arasam ağzın lebin emsem sorsam
Hiçbir çare bilir mi deil-i bîmâre aceb”
Nedim
Beyit şöyle manalandırılabilir. 1.Ağzını gizlice arasam, dudağını emip sorsam 2. “sorsam” kelimesini ikinci mısra ile düşünülürse: Ağzın gizlice arasam ve dudağını emsem sonra ona sorsam. Acaba hasta gönlümün derdine hiçbir çâre bilir misin?
Sihr-i helâl şiirde güzel söz manasına da kullanılır
“Şu son mısraım olsun son hitabım
Haram olsun sana sihr-i helalim”
“Âkil isen vahş u tayrın şâhı ol Mecnûn gibi
Başına mürg âşiyanından külâh-ı devlet al”
Akıllı isen Mecnun gibi vahşi hayvan ve kuşların şahı, padişahı ol. Başına kuş yuvasından devlet külâhı al.
Birinci mısraın sonundaki “Mecnun gibi” ifadesi, hem birinci mısraın sonunda, hem de ikinci mısraın başına getirildiğinde anlamlıdır.
“kıyımız uzak ve kuytuda ellerimiz sanki yok
ellerimiz yok ama senin ellerini bir tutsam”
Turgut Uyar, Büyük Saat
Turgut Uyar, “yok” sözcüğünü hem birinci dizenin sonun¬da hem de ikinci dizenin başında anlamlı olacak bir şekilde kullanarak sihr-i helal sanatı yapar. Ayrıca ellerin varlığı ve yokluğu gündeme getirilerek tezat sanatı da yapılır.
“Yer oldu kulağa bang-ı rıhlet dehr bağında
Ne durmuşsan temaşa-yı gül-i ruhsa..”
- Önceki
- Sonraki >>