NİGEH-İ GAMZE DEĞİL BERK-I CEHÂN ANCAK BU - NEDİM
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Nigeh-i gamze değil berk-ı cehân ancak bu
Âfet-i hırmen-i sâmân-ı cihân ancak bu
Der görüp cünbişin ol kaddin ehâlî-i çemen
Bâğda gördüğümüz serv-i çemân ancak bu
Va'de-i vasl değil râbıta-i şevk değil
Dil-i nâkâma hırâş u halecân ancak bu
Dil değil tende ümîd-i çemen-i kûyun ile
Bir giriftâr-ı kafes murg-ı tapân ancak bu
Yine serlevha-i mecmû'a-i i'câza Nedîm
Tâze tarh-ı kalem-i çîre-zebân ancak bu
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bu yan bakışın bakış değil; olsa olsa çakan şimşek olabilir. Bu dünyanın bereketli harmanını yakan ateştir mutlaka.
Çimenlik halkı, o uzun boyun yürüyüşünü görünce "bu bahçede gördüğümüz salınan selvi ağacının ta kendisi" dediler.
Bu, verilen kavuşma sözü değil, aşk ilişkisi de değil; bu, mutsuz, kederli gönle yalnızca üzüntü ve yürek çarpıntısı.
Bedenimdeki bu gönül değil; senin bulunduğun yerin gül bahçesine uçmaya umutlanan kafeste tutsak olmuş çırpınan bir kuş.
Nedîm! Bu, gördüğün becerikli dil kaleminin mucize gibi şiirleri toplayan kitabın başlığına yaptığı yeni süslemelerdir.
İLGİLİ İÇERİK