Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ESKİ TÜRK EDEBİYATINDA AKIMLAR 

1. TASAVVUF AKIMI

  •  13.yy-14.yy 

TEMSİLCİLERİ 

  • Ahmet Yesevi
  • Yunus Emre Mevlana
  • Hacı Bektaş Veli

ÖZELLİKLERİ

  • Vahdet-i Vücut anlayışı vardır. (Tek Varlık)
  • Allah’ın dışındaki bütün varlıklar, onun görünüşlerinde ibarettir. Fakat görünüş demek Allah’ın ta kendisi demek değildir. Tasavvufçular Allah’ın dünyadaki görünüşünü, bir varlığın aynadaki görünüşüne benzeterek açıklarlar. Aynadaki görüntü bağımsız bir varlığa sahip değildir. Onun varlığı kendi dışındaki eşyanın varlığına bağlıdır, evren de böyledir. Gerçeği arayan insan aynadaki hayallere aldanmaz, onların aslını arar. Bunun için tasavvufa yönelen kişi dünyanın ve insanın dış görünüşüne kanmaz, onların kaynağını oluşturan Allah’a yönelir.

 

2.TÜRK-İ BASİT AKIMI

  • 15.yy-16.yy 

TEMSİLCİLERİ

  • (Divan Şiiri) Aydınlı Visali (15. yy)
  • Edirneli Nazmi (16. yy)
  • Tatavlalı Mahremi (16 yy)

ÖZELLİKLERİ

  • Aruz ve Divan şiiri nazım biçimleri kullanıl sa da şiirde Türkçe sözcükleri tercih etmek.
  • Divan şiirindeki mazmunlar (Kalıplaşmış sözler) yerine halk şiirindeki mecazları, deyimleri, atasözlerini kullanmak.
  • Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalara şiirde yer vermemek.
  • Türk-i Basit akımı büyük şairler tarafından benimsenmemiş ve edebiyatımızda fazla tutmamıştır.
  • XV. yüzyılın ortalarına gelindiğinde dilimizde yabancı unsurlar giderek çoğalmaya başladı.
  • Bunun üzerine dilde “Türki-i Basit” adı verilen bir sadeleşme hareketi başladı. Bu hareketin temsilcileri de şiirlerini divan edebiyatı nazım şekilleriyle yazmıştır. Ancak bu sanatçılar, Türkçe sözcüklerle ve aruz ölçüsüyle şiirler yazabileceğini göstermek istemişlerdir.
  • Bu üç şairin şairlik yeteneklerinin güçlü olmayışı ve sonraki yüzyıllarda bu akımı destekleyecek güçlü şairlerin çıkmaması bu akımı ömürsüz kılmıştır.

 

3.MAHALLİLEŞME (YÖRESELLEŞME) AKIMI

  • 16.yy-18.yy-19.yy

TEMSİLCİLERİ 

  • BÂKİ (16.yy)
  • Nedim (18.yy)
  • Enderunlu Vasıf (19.yy)

ÖZELLİKLERİ

  • Halk edebiyatındaki söyleyişle, şehirlerde gelişen halk dilinin ve Divan tarzı söyleyişin birleşmesinden doğan bir harekettir.
  • Sadeliğe yaklaşan bir Türkçe ile İstanbul’un türlü semtlerini, eğlencelerini, köşklerini, aşk hayatını ... değişik biçimlerde anlatan şarkı, gazel ve şehrengiz gibi eserlerde de görülür. Divan şiirinin soyut dünyasına tepki olarak doğan bu akım Tanzimat sanatçılarını bile etkilemiştir.
  • Dilde sadeleşme, Türkçeye dönüş çabaları 15. yüzyılda Türki-i Basit hareketiyle başlamış ve 18. yüzyılda “Mahallileşme” adı verilen akım olarak devam etmiştir.
  • Bu akımın en önemli özellikleri ise “atasözleri ve deyimlerden yararlanma, yerli olana ağırlık verme, sade bir dil kullanma, İstanbul şivesine yaklaşma” olarak özetlenebilir.
  • Bu akım önce Baki’de görülmüştür. Nedim, bu akımın en önemli temsilcileri arasında yer alır.

 

4. SEBK-İ HİNDİ AKIMI

  • 17.yy-18.yy 

TEMSİLCİLERİ

  • Neşati (17. yy) Naili (17. yy)
  • Şeyh Galip (18. yy)

ÖZELLİKLERİ

  • Söz sanatlarını bırakıp şiirde anlamı derinleştirmek ve kapalı hale getirmek.
  • Açık söyleşi bırakıp, şiirde güç anlaşılır bir şiir yolu tutmak.
  • Fazla sözden kaçınmak ve sözü özlü biçimde söylemek.
  • Şiirde yaşanılan dünyaya değil, tasavvufa ve derin acılara yer vermek.
  • Geniş hayal gücüyle şiir yazmak.
  • Divan edebiyatında Hint tarzı ve biçemi anlamına gelir. 17. yüzyıldan itibaren etkili olmaya başlamıştır.
  • Bu akımın divan edebiyatına uyak, ses ve kelime oyunları yönüyle etkisi olmuştur.
  • Dizelerde bir iç musiki, söz ahengi yaratılmıştır.
  • En önemli özellik en ise “çözümlenmesi zor, karmaşık mazmun ve anlatımlar, hayal oyunları, alışılmamış benzetmeler, yapay bir dil” olarak sıralanabilir.
  • 17. yüzyılda Sebk-i Hindi akımından etkilenen sanatçılar arasında Neşati, Naili’dir. Nabi ve Nef’i de bu akımdan etkilenmişlerdir.
  • 18. yüzyıldaki önde gelen temsilcisi ise divan şiirinin son ve büyük ustası Şeyh Galip’tir.