Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

(EKSPRESYONİZM) DIŞAVURUMCULUK

Ekspresyonizm, ifadecilik, anlatımcılık. 20. yüzyılın başında, kaba gerçekliğe (natüralizme) ve iz­lenimciliğe (empresyonizm) tepki olarak ortaya çıkan bir sanat anlayışı. Yaşanan hayatın, içinde yaşa­dığımız dünyanın bilinen/geleneksel gerçekçilik anlayışıyla resmedilmesine/anlatılmasına karşı çıkan bir tutum. "Ekspresyonizm, yalnızlaşan aydın insan ruhunun çığlığıdır."

"Dışavurumcular, sanayi toplumunun bayağı dünyasını iskelet gibi ve sun'i yapılar çıkardığı için reddediyorlarsa, izlenimci sanatı ve edebiyatı da gösterişli ama özden yoksun dış 'yüzeyler' sundukla­rı, kendilerini besleyen toplumun şeytanîliğini gizledikleri için reddediyorlardı. Dışavurumcu sanatçı, izlenimci sanatçının tersine alışılmış gerçekçiliğin cellâdı olacak, insan psikesinin (ruhunun) bağladığı kabuğu kıracak, kısıtlanmış enerjilerin kayıtsızca dışa vurulmasını sağlayacak peygambervari bir ha­yalci olarak görüyordu kendini. 'Çökmüş' geleneksel dünyayı temsil, tasvir ya da taklit etmiyor, sıradan nesneleri normal bağlamlarından soyutlayıp yolunu kaybetmiş olan geist'a (ruha) ışık gönderen fener­ler biçiminde yeniden inşa etmeyi amaçlıyordu."

Hareketin edebî cephesine baktığımızda; sanatkârın iç dünyasında oluşan, doğan duyguları an­latmaya önem veren bir edebî akım hüviyeti görürüz "Genel olarak dış dünyanın gerçeği sayılabilecek şeyleri çarpıtarak, abartarak ya da tanınmazlaştırarak takdim eder. Duygu ve düşüncede abartı sorun­lu yoğun bir ruh halini yansıtır. Giderek büyük bir karmaşaya neden olan modern toplum ve teknolojik gelişmeler karşısında yalnız ve korku içindeki bir adamın ruhsal durumunu ortaya koyar."

Ekspresyonizm, romantizmin değişik bir versiyonu sayılabilir. Sanatkârın içinde ya da ruhunda gizli olan gerçeğe, öznel gerçekliğe inanan, iç gözleme yönelen, bireyci ve soyutlamacı olan, eğitici ve faydacı sanatı öncüleyen dışavurumcular sanatın özünü, kendilerince duyguların anlatımı demek olan 'yaratma' eyleminde bulurlar. Ferdi öne çıkaran özgür ruhun sesine kulak veren bu akımın önemli temsilcileri olarak Heinrich Mann (1871-1950) Alfred Döblin (1878-1957), James Joyse (1882-1941), Franz Kafka (1883-1924), Ernst Weiss (1884-1940) kaydedilir.

TURAN KARAT AŞ, ANSİKLOPEDİK EDEBİYAT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ, AKÇAĞ YAYINLA­RI, s.111-112.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi