Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

TANZİMAT DÖNEMİ ŞİİR-2

Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa söz sanatlarından uzak, söz oyunlarından arınmış bir şiiri getirirler. Buna, «düşünce şiiri, fikir şiiri» de denilebilir. Tanzimat şiirinin bu üç büyük öncüsü şiiri, mecazlardan, mazmunlardan kurtararak mısralarında fikri çıplak olarak vermişlerdir. Namık Kemal; yüzyıllar boyu  devam ede gelen insanın güçsüzlüğü görüşüne karşı dikilir; insanın bir kahraman olduğu görüşünü savunur. Bu inancı Hamit daha ileri götürür; kâinat karşısında iyimser, hayranlık duygularıyla dolar. Günlük yaşantıdan doğan izlemler, Tanzimat şiirine girer.

Tanzimat'a girerken, bireysel ve toplumsal yaşantımız hızlı bir değişim içerisindedir. Şiirimiz buna katılmak zorunda kalmıştır. Yeni bir insan anlayışı şiirimizi etkilemiş; şairler kudretlerini uluslarından almak zorunda kalmışlar­dır. Yeni şiirin en belirli özelliği, gerçeğin, yaşantının dili oluşudur. Türk şiirinin söz oyunlarından kurtuluş hareketi Şinasi ile başlar. Şiirimize konuş­ma dilini getiren odur. Şiirimize ilk kompozisyon yine Şinasi ile girer. Namık Kemal siyasete, Abdülhak Hamit felsefeye giderler. Türk şiirinde duygusal bir deyiş yaratanlar Abdülhak Hamit’le, Recaizade Ekrem'dir. Muallim Naci; şiirimizin özünü neoklâsisizme götürmek ister. Yeniyi arayanlar, eskiyi aşmak zorundadır. Şiirimizin vezin, nazım aşamalarını bilmeyenler, yeni şiirimizin neler getirdiğini anlayamazlar.Edebiyatımıza Batılı anlayışla ilk nazım yeniliklerini getiren, bu yenilik­leri Sahra, Makber adlı yapıtlarında ortaya koyan şairimiz, Abdülhak Hâmit't ve Namık Kemal'in «Vaveyla» sı bundan sonra gelir. Hamit’ten sonra özle bir­likte şiirimizin biçimi de yenileşir. Divan şiirini yıkanların, yeni şiiri kurmağa çalışanların öncülerindendir. Hamit. O; Türkçe, Farsça, Arapça, Fransızca, söz­cükler içerisinde yaşadığı için, şiirlerinde bu dört dilin etkilerini gösterir. Tan­zimat şiirinde yeni bir şiir dilinin kurucu sayılır.

Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa eski biçim içerisine yeni bir öz; mazmunlu deyişler yerine konuşma diline giden bir Türkçe koyarlar. Nedim'le, Şeyh Galip, Divan nazmında yenilikler yapmak için büyük çaba gösterirler. Fakat onların bu çalışmaları bugünkü nazım anlayışımızdan çok uzak, Divan Şiiri özelliklerinden dışarı çıkacak bir nitelikte değildir. Halk Şiirimizden söy­leyiş içtenliği, Divan Şiirimizden dizeler disiplini, Batı'dan kişinin günlük dramını almamız gerekli görülür.

Tanzimat dönemi, iki uygarlığın çarpışmasının şiirde de tanık olur. Bir eskilik sürerken, öte yandan yeniliklere açık bir edebiyat yaratılır. Konu genişlerken, konu birliğine, kompozisyon bütünlüğüne gidilir. Eski nazmı biçim­lerinin yerini, Batı'dan gelen, özellikle Fransız Edebiyatı'nın kullandığı yeni biçimler alır.

Tanzimat şiiri; biçimle öz yönünden, yeni özleyişlerin olanaklarıyla zorlanır. Gazel, kaside, murabba, kıt'a, terkib-i bent gibi divan, nazım şekillerinin içerisine, o zamana kadar görülmeyen, hürriyet, vatan sevgisi, adalet, milin, terakki, tabiat, teknik, fen, ilim, materyalist fizik ötesi düşünceler girer.

Tanzimat Şiiri; divan şiirine göre, daha canlı, daha çeşitlidir. Divan şiirinde zihinsel bir varlık gösteren duyumlar, Tanzimat'la fikirleşir. Bu dönemdeki Türk şiirine manzum nesir de denilebilir. Tanzimat şiirini, Divan şirinden ayıran en önemli ayrılığı, toplumcu özelliğinde aramalıdır. Divan şiiri «bireyci» oluşuna karşı Tanzimat şiiri «toplumcu» dur.Tanzimat şiirinde aşırı bir öz kaygısı vardır. Muhtevanın zenginliği, şekil mükemmelliğinden üstün tutulur. Tanzimat'la başlayan edebiyatımızda biçim, dil, ülkü bakımlarından yepyeni bir anlayış görülür. Bu anlayışın kaynağı Fran­sız Edebiyatıdır. Tanzimat'tan sonra, Divan şiirinin üslûpçuluğu yıkılır. Şiirin konusu genişler, doğa, felsefe, iç ve dış yapı olanakları gelişir, fakat beklenen şiir yaratılamaz.Batı Uygarlığındaki Türk Şiiri ile her geçen gün biraz daha Divan Şiiri'nden ayrıldık. Tanzimat şiiri ile Divan Şiirinin geleneksel yapısı yıkıldı. Divan Şiiri; genellikle, aruza uygun, kafiyeli sözleri şiir sayar. Yeni Türk Şiiri, nazmın şiir olmayacağı görüşündedir. Türk Şiiri, Tanzimat'tan zamanımıza doğru gel­dikçe, soyuttan somuta varır. Yeni şiirimizin en büyük özelliği, mısra yapısını getirmiş olmasıdır.

 ZAMBAK 

İLGİLİ İÇERİK

SERVET-İ FÜNÛN İLE TANZİMAT ROMANININ KARŞILAŞTIRILMASI

TANZİMAT EDEBİYATI ÖSS/ÖYS/LYS SORULARI

TANZİMAT EDEBİYATI BULMACA

TANZİMAT EDEBİYATI ÖĞRETİCİ METİN ÖRNEKLERİ

TANZİMAT EDEBİYATININ OLUŞUMU

TANZİMAT TİYATROSU

TANZİMAT I.DÖNEM ve II.DÖNEMİN DİL ANLAYIŞLARI

TANZİMAT EDEBİYATI TEST

TANZİMAT I. DÖNEM SANATÇILARI

TANZİMAT II. DÖNEM SANATÇILARI

TANZİMAT EDEBİYATI (1860-1896)

SON EKLENENLER

Üye Girişi