Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

ÖMER’İN ÇOCUKLUĞU’ndan

Birader bana okuyup yazmak cihetlerince pek çok muavenette bulundu. Uhuvvete bir de hakk-ı ta'lîm ilâve eyledi. Parmaklarımı ihtimam ile düzeltir, kalem nasıl tutulmak lâzım geleceğini güzel güzel tarif ederdi. Mektebimizde bizim gibi çocuklara kafiyen Türkçe ders verilmezdi. Kuran-ı Kerîm’i hatmetmiş olduğum halde mektepte Türkçe bir kelime bile okumamıştım! Hâlbuki birader bana evde “İlm-i hal” ve “Birgivî Risalesi" okuturdu. Bir parça Türkçe okumağa o sayede alışmıştım.

Bir aralık, evde elime Türkçe basma bir kitap geçti. İbrahim Edhem (Kuddise sırruhu) ile oğlunun hikâyesini şamildi. Hatırımda kalan hülasa-i meali (anlamının özü) şudur:

Müşarünileyh İbrahim Edhem, ilham-ı İlahî ile Behl padişahlığını terk ederek ve derviş kıyafetine girerek Mekke-i Müker-reme’ye gitmiş, mücavir olmuş. Belh’ten ayrıldığı vakit pek küçük bir oğlu varmış. Büyüyünce validesine pederini sormağa başlamış. Validesi müşarünileyhin (sözü edilen) Belh’ten ne suretle çıktığını hikâye ettikten sonra, şimdi Mekke’de bulunduğu haber alınmakta olduğunu söylemiş. Çocuk pederini görmek arzusuyla kalkmış, Mekke’ye gitmiş.

Bu hikâyenin içinde İbrahim Edhem ile oğlu taraflarından muhataba suretinde yazılmış şiirler de vardı. İbrahim Edhem lisanından söylenilen parçadan yalnız şu beyit hatırımda kalmış:

Beni dervişlere sordun

Ne yerde olduğum bildin

Oğlu tarafından yazılan parçadan ise, galiba dört mısrada bir tekerrür etmekte olan:

Odun çeken babacığım!

mısraından başka bir şey derhatır edemiyorum.

Bu hazin vaka beni fevkalade mütessir etmişti. Şimdi daha ziyade ediyor. Bir aralık o mısra-ı vird-i zeban (diline doladığı mısra) edinmiştim. Hatta peder bazen:

-    Nasıl oğlum? Söyle bakayım, der. Bana:

-    Odun çeken babacığım! dedirir, mahzuz olurdu.

Sonra nerede kaldığını bilmediğim ve şimdiye kadar başka bir nüshasını görmediğim bu kitapta Muhammed Bin Hanefiyye Hazretlerine mensub diğer bir hikâye daha münderic (içine yerleştirilmiş) idi. Bunun neden ibaret olduğunu hemen bil-külliye (tamamıyla) unutmuşum. Galiba gazaya müteallikti (ilgili).

Ara sıra beni peder de okuturdu. Bir gece:

- Mushaf-ı şerifi al da buraya getir, dedi.

Aldım. Öpüp başıma koyduktan sonra mahfazasından çıkardım, yanına götürdüm. Kendisi de kemal-i tazim (büyük bir saygı) ile aldı, öptü, başına koydu.

-    Dersini bul.

diye mushafı bana iade etti. Bu mushaf, yukarıda hâlâ nezdimizde mahfuz olduğunu beyan eylediğim mushaftır.

Açtım, buldum. Dersim Sure-i Târik imiş.

-    Oku Ömer’im, dedi.

Besmeleden sonra, sure-i şerifenin evvelinden heceleyerek bir iki kelime okudum. Pek iyi okuyamıyordum. Kendisi ağır ağır okumağa başladı. Ben de onunla hem-zeban (aynı dile sahip) oldum.

-    Ve’s-semâi ve’t-târık. Ve mâ edrâke me’t-târık. En-necmu's-sâkıb

(Göğe ve gece ortaya çıkana and olsun; gece ortaya çıkanın ne olduğunu sen bilir misin? O, ışığıyla karanlığı delen yıldızdır.) kelimat-ı mübarekesini (mübarek kelimeler) yedi sekiz defa tekrar ettik. Ben artık oraya kadar dürüstçe okumağa başladım. Ezberlemiştim.

Galiba dersim o kadarmış. Surenin alt tarafını okuduğumuz hatırıma gelmiyor. Pederin o mukaddes kelimeleri teşkil eden sadası henüz kulağımdadır.

Sekiz on defa okudum. Peder:

-    Aferin oğlum! Daha güzel okumağa gayret et. İnşallah siz benim gibi kalmazsınız. Kur’an-ı Kerim’in manalarını da güzelce anlarsınız, dedi.

Valide ise sirişk-i meserret (sevinç gözyaşları) dökmeğe başladı. Ben bir pedere, bir valideye baktım. Gönlümü garib bir his istila etti (kapladı). O, ne sürür (sevinç) ne de hüzündü.

Öpüp başıma koymak resm-i tebcilini (saygı merasimi) icradan sonra mushafı (Kur’an-ı Kerim) tekrar mahfazasına (koruyucu kılıf, kap) vaz ile yerine götürdüm.

(Muallim Naci, Ömer’in Çocukluğu)

 

Muallim Naci, çocukluk anılarını Ömer’in Çocukluğu adlı eserinde dile getirmiştir. Eski edebiyatta hatıra ya da hatırat olarak karşımıza çıkan bu tür, Tanzimat döneminde Batılı anlayışta yazılmaya başlanmıştır. Ömer’in Çocukluğu Tanzimat döneminde yazılan önemli anı kitaplarındandır.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi