Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI (1860 - 1895)

  • Tanzimat Fermanı ile beraber edebiyatta da batıya yönelme başlar. Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı’nın kesin olmamakla birlikte başlangıç tarihi olarak 1860 gösterilebilir. Bu tarih, Tercüman-ı Ahval’'in yayımlanmaya başlayış tarihidir.
  • Bu dönemde Batı edebiyatlarından birçok yeni tür ve şekiller alınmış; önceleri çevirme, sonraları taklit ve telif etmek suretinde bu türlerde eserler verilmiştir.
  • Tanzimat Edebiyatı’nın temsilcilerinin amacı Batı örneğine göre bir edebiyat yaratmak ve Batı hayatını tanıtmak olduğu için, sanatçıların hepsi edebiyat türlerinin romandan şiire kadar en az birkaçı ile örnekler yazmışlardır. Bu dönemde telif eserler yanında çok sayıda tercüme ve adapte eser de Türk Edebiyatı’na dâhil edilmiştir.
  • Bu dönemde yapılan yenilikler ve alınan türler şunlardır.

GAZETE

  • Bir yayın organı olarak 1831'de çıkmaya başlayan Takvim-i Vakayi, resmî bir gazete idi. 
  • Daha sonra yarı resmî olarak 1840'ta İngiliz Churchill tarafından Ceride-i Havadis çıkarıldı. 
  • İlk edebî ve özel gazete ise 1860yılında Şinasî ve Âgâh Efendiler tarafından çıkarılan Tercüman-ı Ahval’dir.
  • Daha sonra Şinasi, 1862 ’de Tasvir-i Efkârı çıkarmaya başlar. Bunların dışında Muhbir (1866), Hürriyet (1867), Basiret (1869), İbret (1871), Devir (1872), Bedir (1872) gazeteleri çıkar.
  • Tanzimat Dönemi’nde çıkan ilk dört gazeteyi şu şekilde kodlayabiliriz:
  • Takvim-i Vakayi
  • Ceride-i Havadis
  • Tercüman-ı Ahval 
  • Tasvir-i Efkâr
  •  (VAH JALE)

 

HİKÂYE VE ROMAN

  • Türk Edebiyatı romanla ilk defa 7559’da karşılaşır. Yusuf Kâmil Paşa, Fenelon'un “Telemak” (Telemaque) adlı romanını tercüme eder.
  • İlk yerli roman Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-i Talât ve Fitnat (1872)'ıdır.
  • İlk hikâye Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayet’idir.

 

TİYATRO

  • İlk yerli tiyatro Şinasi’nin Şair Evlenmesi adli, iki perdelik, komedi türündeki eseridir. (1860)Eserde görücü usulü ile yapılan evliliklere gönderme yapılır.
  • Sahnelenen ilk tiyatro Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” adlı oyunudur. (1873)
  • Tiyatronun dili oldukça sadedir. Konular günlük hayattan ve tarihten alınmıştır. Tiyatro faydalı bir eğlence olarak kabul edilmiş, eğitici bir araç olarak görülmüştür.

 

ŞİİR

  • Tanzimat Dönemi’nde en önemli yenilik şiirde görülür. Şekil olarak divan şiirine bağlı kalınmış, fakat konu Bakımından hem eski terk edilmiş hem de oldukça yeni ve çeşitli konular işlenmiştir. Aruz ölçüsünün yanında az da olsa hece kullanılmıştır. 
  • Gazel, kaside, terkib-i bent gibi şekiller kullanılarak hak, adalet, kanun, medeniyet, eşitlik, hürriyet kavramları işlenmiştir.
  • Nazım birimi genelde beyittir. Bu dönemde hem eski hem de yeni biçimler kullanılmıştır.
  • Şiirde coşkulu bir söyleyiş benimsenmiş, sanatçılar Toplumcu Romantizm akımının izleyicisi olmuşlardır. Şinasi’nin şiiri ise öğretici, akılcı, Klasizm akımına bağlı niteliktedir.
  • Tanzimat yazar ve şairleri hem yaşadıkları dönem hem de -daha önemlisi- edebiyata Bakış açıları ve işledikleri konular Bakımından iki gruba ayrılır:

 

A. BİRİNCİ DÖNEM (1860-1876 ARASI)

  • 1860-1876 yılları arasında Tanzimat Edebiyatı’nın birinci dönem temsilcileri Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami ve Ahmet Vefik Paşa’dır.
  • Bu dönemde “Sanat toplum içindir. ” görüşü benimsenmiştir. Bu sebeple şiirde söyleyişe değil fikre önem verilmiştir.
  • Abartılı konulara, olağandışı rastlantılara yer verilmiş; konular günlük hayattan ya da tarihten alınmıştır.
  • Dilde sadeleşme fikri savunulmuş; ama uygulanamamıştır.
  • Hece vezni ve Halk Edebiyatı da savunulmuş; ama sözde kalmıştır. Divan Edebiyatı’na tümden karşı çıkılmış ve ağır bir dille eleştirilmiştir.
  • Fransız edebiyatı örnek alınarak Romantizm’den etkilenilmiştir.
  • Roman, tiyatro, makale gibi batıdan alman türler ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
  • Noktalama işaretleri de ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
  • Kölelik ve cariyelik, romanlarda sıkça işlenmiştir.
  • Romanlar teknik Bakımdan oldukça zayıftır. Yer yer olayların akışı kesilerek okuyucuya bilgiler verilmiştir, uzun uzun tasvirler yapılmış, tesadüflere sıkça yer verilmiştir.
  • Edebiyatçılar edebiyatın yanında devlet işleriyle, siyasetle de bilfiil ilgilenmişlerdir.

 

DÖNEMİN SANATÇILARI

ŞİNASİ (1826-1871)

  • Türk Edebiyatı’nda yeniliklerin öncüsüdür.
  • 1860’ta Tercüman-ı Ahval’i (ilk özel gazete), 1862’de Tasvir-i Efkâr’ı çıkardı, İlk makaleyi (Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi), ilk piyesi (Şair Evlenmesi) o yazdı.
  • Noktalama işaretlerini de ilk defa o kullandı.
  • La Fontaine’den fabllar tercüme etti. Lamartin’den de manzum çevirileri vardır.
  • İlk şiir çevirilerini de o yaptı. Nesirlerinde dili sade; şiirlerine ise ağırdır. Tanzimat Fermamın ilân eden Mustafa Reşit Paşa için yazdığı iki kasidesi ünlüdür. Bu kasidelerdeki övgüleri divan şiirindekinden daha abartılıdır.
  • O, başarılı bir şair ve yazar olmamasına rağmen batı edebiyatından alman yeni türlerle edebiyatımızın batılılaşmasında en çok onun emeği vardır.

ESERLERİ

  • Şair Evlenmesi (Piyes; edebiyatımızdaki ilk tiyatro eseri),
  • Müntehabat-ı Eşar (Şiir), Divan-ı Şinasi (Şiir),
  • Durub-ı Emsal-i Osmaniye (ilk ata sözleri kitabı),
  • Tercüme-i Manzume (çeviri şiirler)

 

ZİYA PAŞA (1825-1880)

  • Doğu kültürüyle yetişmiş, sonradan Batı edebiyatına yönelmiştir.
  • Fikren yenilikçi olmasına rağmen eserlerinde eskiyi, divan şiiri geleneğini devam ettirmiş, gazel ve kasideler yazmıştır.
  • En meşhur terkib-i bent ve terci-i bent şairimizdir.
  • Harabat adlı bir divan şiiri antolojisi vardır.
  • Daha önce “Şiir ve İnşa”da divan şiirinin bizim şiirimiz olmadığını, asil şiirimizin halk şiiri olduğunu söyleyen şair, eski şiir geleneğini sürdürmüş,
  • Harabat’ta âşık şiirini eleştirmiştir. Bunun yanında sade dilden yanadır, ama kendisi ağır bir dil kullanır. Bu onun içinde bulunduğu bir ikilemdir. Hem eskiyi eleştirmekte hem de geleneği devam ettirmektedir.

ESERLERİ

  • Harabat ( Divan Şiiri antolojisi),
  • Külliyat-i Ziya Paşa/Eş’ar-ı Ziya( Divan şiiri tarzındaki şiirleri; gazel, kaside ve şarkılar),
  • Terkib-i Bent, Terci-i Bent( Bugün dahi dillerden düşmeyen beyitleri vardır)
  • Zafername( Hiciv türünde bir kasidedir. Alî Paşayı yermek için yazmıştır)
  • Rüya( Mensur)
  • Def-ter-i Amal: (Hatıraları)

 

NAMIK KEMAL (1840-1888):

  • Tanzimat Edebiyatı’nın en hareketli ve heyecanlı ismidir.
  • Vatan şairi olarak tanınır.
  • Şiirlerinden çok nesirleri ile tanınır.
  • Edebiyatta hürriyet kavramını ilk kullanan şairdir. Şiirlerinde “hürriyet, vatan, kanun, hak, adalet” kavramlarını işlemiştir. Hürriyet Kasidesi, Vatan Şarkısı ve Vatan Mersiyesi bu konuları içerir.
  • Namık Kemal de eski kültürle yetişmiş, divan şiiri eğitimi almış, gazeller, kasideler yazmıştır. Fakat o da sonradan divan edebiyatını eleştirmiştir.
  • Ziya Paşa’nın Harabatına karşı Tahrib-i Harabat’ı yazarak eskiye olan tepkisini ortaya koymuştur.
  • Şinasi’nin kurduğu Tasvir-i Efkâr’ı, Şinasi Paris’e kaçınca Namık Kemal çıkarmaya başladı. Daha sonra kendisi de Ziya Paşa ile Paris’e kaçarak orada Hürriyet gazetesini çıkardı. İstanbul'a döndükten sonra İbret gazetesini çıkardı.
  • Eserlerinde Romantizm’in etkisi görülür.
  • Tiyatroyu faydalı bir eğlence olarak görmüştür.

ESERLERİ

Oyun:

  • Vatan Yahut Silistre (1873)
  • Zavallı Çocuk (1873)
  • Akif Bey (1874)
  • Celaleddin Harzemşah (1885)
  • Kara Bela (1908)

Roman:

  • İntibah (1876)
  • Cezmi (1880)

Eleştiri:

  • Tahrib-i Harâbât (1885)
  • Takip (1885)
  • Renan Müdafaanamesi (1908)
  • İrfan Paşaya Mektup (1887)
  • Mukaddeme-i Celal (1888)

Tarihi Kitaplar:

  • Devr-i İstila (1871)
  • Barika-i Zafer (1872)
  • Evrak-ı Perişan (1872)
  • Kanije (1874)
  • Silistre Muhasarası (1874)
  • Osmanlı Tarihi (1889, ölümünden sonra)
  • Büyük İslam Tarihi, (1975, ölümünden sonra)

 

AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)

  • Edebiyat, tarih, coğrafya, ziraat, iktisat alanlarında eserler vermiştir.
  • Edebiyat yapmak için değil, okuma zevki aşılamak ve halkı eğitmek gayesiyle yazmıştır.
  • Yazı makinesi olarak bilinir.
  • Asıl ilgi alanları, gazetecilik, romancılık ve hikâyeciliktir. Otuz altısı roman olmak üzere iki yüze yakın eseri vardır.
  • Romanları tür Bakımından çeşitlilik gösterir: macera, aşk, polisiye, tarih...
  • Dili sadedir, çünkü eser vermekteki amacı halkı eğitmektir. Hatta romanlarında olayın akışını keserek okuyucuya bilgiler de vermiştir.

ESERLERİ

Romanları: Hasan Mellâh, Hüseyin Fellâh, Felâtun Bey’le Rakım Efendi, Paris’te Bir Türk, Yeniçeriler...

Çıkardığı gazeteler. Bedir, Devir, Tercüman-ı Hakikat

Hikâyeleri: Letaif-i Rivayet

 

ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904)

  • İlk Türk romanı olan "Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” ile ilk Türkçe sözlük “Kamus-ı Türki”nin yazarıdır; önemli bir dil bilginidir.

ESERLERİ

Roman: Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (1872)

Oyun: Besa yahut Ahde Vefa (1875), Gâve (1876), Şeydi Yahya (1875)

Dil Kitapları:

  • Kamus-ı Türkî (2 cilt, 1899-1900)
  • Kamus-ı Fransevi (1882-1905, Fransızcadan Türkçeye sözlük)
  • Kamus-ı Fransevi (1885, Türkçeden, Fransızcaya sözlük)
  • Küçük Kamus-ı Fransevi (1886, Fransızcadan Türkçeye sözlük)
  • Usul-i Tenkit ve Tertib (1886)
  • Nev'usul Sarf-ı Türkî ((1891)
  • Kamus'ül Âlâm (6 cilt, 1889-1898, tarih ve coğrafya ansiklopedisi)

 

AHMET VEFİK PAŞA (1823-1891)

SON EKLENENLER

Üye Girişi