Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

5. ÜNİTE - HİTABETE GİRİŞ

 

Hitabet Sanatı:

 

Bir fikri, bir davayı dinleyicilere benimsetmek, onları bu fikre, davaya inandırmak için söz söyleme sanatına hitabet denir. Bu işi yapan kişiye “hatip”, söylenene “hitabe, nutuk, söylev” denir.

Topluluk önünde etkileyici ve güzel konuşma sanatı olan hitabet, insanları ikna etmenin en etkili yoludur.

 

HİTABETİN ÖNEMİ

Hitabet, geniş halk topluluklarını çeşitli konularda aydınlatmakta, siyesi terbiyeyi yükseltmekte ve insanları olumlu yollara götürmekte kullanılan bir araçtır. Güzel söylenmiş nutuklar insanlar üzerinde büyük etki uyandırır. Sönmüş heyecanları diriltir. Kaybedilmiş davaları kazandırır. Mağlup olmuş orduları zafere ulaştırır. Halk topluluğuna idealler telkin eder.

HİTABETİN ÖZELLİKLERİ

1.    Beli düşünceleri topluluğa dinletmek ve dinleyenleri inandırmak amacı taşır.

2.    Konuşma inandırıcı, etkileyici ve coşturucu olmalıdır.

3.    Kelimelerin ve cümlenin anlamı kadar konuşma sırasında vurgu, tonlama, mimik ve jestler önemlidir

4.    Yetenek kadar eğitim de gereklidir. Düşüncelerini tam ve doğru olarak ifade edemeyen “hatipler” söz söylemede yetenekli de olsa başarılı olamaz.

 HİTABET ÇEŞİTLERİ

Hitabetler, konusuna ve söylenme yerine göre şöyle sınıflandırılır:

1.    Siyasi Hitabet: Siyaset konusunda söylenir. Genellikle millet meclislerinde, siyasi parti toplantılarında, mitinglerde, diplomatik toplantılarda söylenen konuşmalar bu gruba girer. İç ya da dış politikayı ilgilendiren konuşmalardır. Örn. Seçim konuşmaları,

2.    Askeri Hitabet: Komutanların askerlerini cesaretlendirmek için söyledikleri nutuklardır. Vatan savunmasının gerekli olduğu durumlarda bu kutsal vazife için askeri teşvik ve manen kuvvetlendirmek amacıyla yapılır. Cümleler kısa, yiğitçe, en cahil neferin bile kolay anlayacağı tarzda açık, kesin olmalıdır. Örn: Atatürk’ün “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”,; Sulatan Alparslan’ın Malazgirt’de “Kim malını ve karısını seviyorsa geri dönsün! Kim namusunu, şerefini, vatanını seviyorsa arkamdan gelsin… Ölürsem beyaz elbisem kefenim olsun…” gibi konuşmaları

3.    Hukuki Hitabet: Mahkemelerde yapılan savunmalar, savcıların iddianameleri yani hukuk konusunda yapılan konuşmalardır. Örn: Sokrates’in mahkemedeki savunması,

4.    Dini Hitabet: Amacı halka dini bilgi ve eğitim vermek, dini heyecan ve hisleri kuvvetlendirmek, onları manen yükseltmektir. Bu tarz hitabetlerde anlaşılır bir dil kullanılır. Örn: Peygamberimizin “Veda Hutbesi”,  mübarek günlerde yapılan dini konuşmalar gibi

5.    Akademik (Bilimsel) Hitabet: Akademilerde, bilimsel toplantılarda söylenir. Amacı, araştırılan bir konu hakkında aydın bir topluluğa o konu ile ilgili kimselere bilgi vermektir. Heyecanlandırma amacı gütmez. İfade açık, anlaşılır, kesin ve mantıklı olmalıdır.

 

ETKİLİ BİR KONUŞMANIN ÖZELLİKLERİ

1.    Konuşmada doğrudan bir söyleyiş biçimi seçilmelidir.

2.    Konuşmada doğrudanlık genellikle kişi zamirleri kullanmakla sağlanır. (ben, biz, siz, bana, sana, size gibi)

3.    Kişi zamirlerinin kullanılması konuşmayı resmilikten kurtarır, ona bir söyleşi havası katar.

4.    Konuşmalarda cümleler kısa tutulmalı, uygun deyimler, küçük hikaye, şiirlerden yararlanılmalıdır.

5.    Kelimeleri seçerken dinleyicilerin durumu, konunun özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.

6.    Konuşulacak konu iyice araştırılmalı, üzerinde iyice düşünülmelidir. Gelişigüzel ve tekdüze konuşmalar dinleyiciyi sıkar.

7.    Konuşurken dile dolanan “efendim, efendime söyleyeyim, uzatmayalım, yani, anlatabildim mi, gibi sözler dinleyeni rahatsız eder.

8.    Bazı kimseler tarafından söylenen “tamam mı, tamam, oldu, boş ver, şey, işte, hım, hı, e…” gibi ağız alışkanlığı kazandırabileceği için söylenmemelidir.

9.    Net olmayan, hızlı konuşmalar dinleyiciyi sıkar ve dinleyici algılama problemi yaşar ve konuşma amacına ulaşamaz.

 

 

 

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi