Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ŞEREF TAŞLIOVA HAYATI ve ŞİİRLERİ

Günümüz saz şiirini temsil eden Çobanoğlu, Îlhamî, Reyhanı, Deryamı gibi ünlü âşıklardan olan Taşlıova, aynı zamanda, âşıklık geleneğini, halk hikâyesi tasniflerini “âşık havası” denilen musiki makamlarını ve folklorumuzu iyi bilen, yazan, öğreten, programlar hazırlayan bir usta âşık olmakla tanınıyor.

Kars’ın Çıldır ilçesi, Gülyüzü köyünde doğan Şeref, yedi yaşında babasını kay­betti, annesi onu ilkokuldan sonra bir süre öğretmen okulunda da okuttu. İstida­dı daha ilkokulda görünmüş, sazla türküler çağırmış, sonra da ilk ustası Âşık Kasım’ın çırağı olarak yeteneğini geliştirmişti.

1964 yılında Kars Radyosu’nda programlar yapmaya başladı, dergilerde folk­lor ve âşıklık geleneği üzerine yazıları çıktı, adı geçen beş arkadaşı ile beraber 22 yıl Âşıklar Bayramı ve yıllar boyu İstanbul Festivali’nin yıldızlarından oldu.

Yine arkadaşları gibi yıllarca Avrupa’daki Türkleri saz ve sözle şenlendirip ibretlendirdi; Amerika, Japon, Ingiliz, Fransız TV’leri onunla ilgili programlar yap­tılar. Londra’da yapılan Milletlerarası Hikâye Yarışmaları’nda (Story Telling) bü­yük ilgi gördü.. Binden fazla şiiri, dergilerde, TRT’de yayımlanmıştır. Kendi haya­tını ve karakterini şu zarif koşmada dile getirmiştir.

KOŞMA

Bindokuz yüz otuz sekiz,
Nisan doğum ayım benim
Taşlıova, soyadımız;
Salihgiller soyum benim.

Doğuda Serhat, Kars ili,
Meşhurdur Çıldır’m Gölü.
Tabiat nakışlı halı,
Gülyüzü’dür köyüm benim.

Anam Nergiz, babam Hacı,
Üç kardeşiz, iki bacı.
Şeref der konuşmam acı,
Yumuşaktır huyum benim.
(Bir doksan bir boyum benim.)

 

KARŞILIĞIDIR

Neşe ile keder, geceyle gündüz,
Biri birisinin karşılığıdır.
Gelir ile gider, eğri ile düz,
Biri birisinin karşılığıdır.

Cimri ile cömert yokluk ile yar,
Yiğit ile namert zarar ile kâr.
Yumuşak ile sert geniş ile dar,
Biri birisinin karşılığıdır.

Zeval ile kemal, zar ile kolay,
İnanç ile emel, güneş ile ay.
Sevap ile cemal, kısmet ile pay,
Biri birisinin karşılığıdır.

Gafil ile ehil, toprak ile taş,
Deniz ile sahil, kuru ile yaş.
Alim ile cahil, sulh ile savaş,
Biri birisinin karşılığıdır.

Dayaz ile derin, azlıkla çokluk,
Bugün ile yarın, varlıkla yokluk.
Sıcak ile serin, açlıkla tokluk,
Biri birisinin karşılığıdır.

Sabur ile sebat, kalemle yazı,
Vatan ile nöbet, şehitle gazi.
Gurbet ile hasret, yarayla sızı,
Biri birisinin karşılığıdır.

 

ŞEREF ile ölmek, imanla Kur’an,

Yaşamakla bulmak meydanla insan.

Ağlamakla gülmek, zamanla mekan,

Biri birisinin karşılığıdır.

 

GURBET ELLERİN

Başım duman, gözüm yaşlı dolandım,
Çekilmez çilesi gurbet ellerin.
Hasretlik derdiyle kavruldum, yandım,
Büyüktür belası gurbet ellerin.

Herkes kendisine bir insan iken,
Öz halince sultan iken, han iken.
Yiğit kendisine bir aslan iken,
Olurmuş kölesi gurbet ellerin.

Gurbetin günleri gamdır ataştır,
Gündüz hayal, gece gözlerin yaştır.
Sarayda yaşayan şah olsan boştur,
Yıkılsın kalesi gurbet ellerin.

Gözüne görünmez dünyanın süsü,
Kulağından gitmez vatanın sesi.
Bülbül beğenmemiş altın kafesi,
Bu mudur alası gurbet ellerin.

ŞEREF der gurbetin aşını nedem,
Kazancını nedem işini nedem.
Toprağını nedem taşını nedem,
Olur mu sılası gurbet ellerin.

KAYNAK: TÜRK EDEBİYATI 4. CİLT, AHMET KABAKLI, TÜRK EDEBİYATI VAKFI YAYINLARI, İSTANBUL

 



ŞEREF TAŞLIOVA (1938 -...)

  • Günümüz âşıklarının tanınmışlarından olup saza hâkimiyeti ve güçlü irticali (doğaçlaması) ile dikkat çeker.
  • 1938’de Kars’ın Çıldır ilçesinin bir köyünde doğmuş, yedi yaşında babasız kalmıştır. On yaşında şiir yazmaya başlamış, on dördünde saz çalmayı öğrenmiş, usta âşıklardan ders almış, kendisine çıraklık ettiği Âşık Müdâmî ile yurdu dolaşmıştır. 1964 yılında Kars Radyosuna halk şairi olarak girmiş, 1966’da katıldığı Konya Âşıklar Bayramı’nda çeşitli dallarda ödüller kazanmış, sonraki yıllarda şenlik ve yarışmaların aranan âşıklarından olmuştur.
  • Birçok dergide şiirleri ve folklor üzerine yazıları yayımlanmış, şiirlerinin bir kısmını Kültür Bakanlığınca yayımlanan Gönül Bahçesi adlı kitapta toplamıştır.
  • 1991’de Müzik-San Vakfı, 1996 yılında ise Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın sanatçısı seçilmiş; 2000 yılında Türksav’ın “Türk Dünyasına Hizmet Ödülü”ne layık görülmüştür

Biri Anadolu Biri Atatürk

Biri bülbül oldu, birisi güldür,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.
Biri sevgilidir, biri güzeldir,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.

Biri arı oldu, birisi kovan,
Biri yaralının derdine derman,
Biri büyük asker, büyük kumandan,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.

Biri örnek oldu bütün cihana,
Biri Türk milleti adına, ana,
Biri can adadı nazlı vatana,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.

Biri kucaklayan, birisi saran,
Biri aranılan, birisi soran,
Biri kurtarılan, biri kurtaran,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.

Biri savaş yaptı bizi kurtardı,
Biri bin bir türlü meyveler verdi,
Bin üzerine bir devlet kurdu,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.

Biri bize kurdu cumhuriyeti,
Biri ecdadımın yurdu, cenneti,
Biri bize verdi bu hürriyeti,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.

Biri insanlığa örnekler katar,
Biri bu ŞEREF’in kalbinde atar,
Biri birisinin bağrında yatar,
Biri Anadolu, Biri Atatürk.
Şeref Taşlıova

HAN KÖŞESİ

Kurumaz aşığın gözünde yaşı
Gurbet ellerinde han köşesinde
İçinden tükenmez ahı ateşi
Gurbet ellerinde han köşesinde

Derdini anlatır sözünü satar
Erkenden yol alır menzile çatar
Ya hastalar ya yorulur ya yatar
Gurbet ellerinde han köşesinde

Aşıklar gurbette ağlamaz neyler
Üç beş ahbap bulur derdini söyler
Türküler çağırır muhabbet eyler
Gurbet ellerinde han köşesinde

Gelin dostlar benim derdim var diyer
Geniş dünya tek başıma dar diyer
Gündüz hayal eyler gece yar diyer
Gurbet ellerinde han köşesinde

Bu aşk ile ah çekerim inlerim
Bir söylerim iki durup dinlerim
Şeref der ki böyle geçti günlerim
Gurbet ellerinde han köşesinde


Ne Dedimse Halka
Ne dedimse halka hiç yaramadı
Ben gittikten sonra ararlar beni
Boşa cahillerin gözü karardı
Kuru çene ile yorarlar beni

Duman eksik olmaz her yüce dağda
Bülbül eksik olmaz her yeşil bağda
Atomun patlayıp bittiği çağda
Onun ötesinde sorarlar beni

Ebedi değildir şu yüce dağlar
Ebedi değildir şu yeşil bağlar
Öz gardaşım ama bizim softalar
Mezarımda bile kırarlar beni

Mahzuni Şerifim gayri gam yemem
Ondan ötesini kimseye demem
Ufak vucuduma kefen istemem
Varsa insanlıkla sararlar beni.
Âşık Mahzuni Şerif