Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

ORATORYO -ATATÜRK NERDESİN_

ÇAĞRI

Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
İşsiz kaldı.
Şöyle yazıyordu, o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne;  


“Harcamalarım
fazla değil, zira gelirim hep az.”
Hastalandı böbreklerinden.
Vuruldu göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
İdama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.


Evet,
İşte, sıradan olamayacak kadar zor bir hayat!
tanıdınız  mı ,?
Bildiniz mi, bu ağır hayatı kim yaşamış,
Kim omuzlamış yıllarca, kim?
Bildiniz mi Mustafa Kemal Atatürk’ü?
Bildiniz mi, kurtarıcınızı, cumhuriyetinizin kurucusunu!
Mısır tarlasından, devlet başkanlığına gelişin öyküsü işte bu!
Evladı olmayan bir yetimin yaşadıkları,
dillendirilmemiş acıları işte.
Ey analar, babalar, anlatın evlatlarınıza, anlatın bu hayat hikâyesini!
Anlatın ki o yetimin  bıraktığı emanetin kıymetini anlasınlar!
Anlatın ki cumhuriyetin temelindeki derin hüznü kavrasınlar!
Cumhuriyet, folklorik bir müsamere coşkusundan ibaret değil çünkü
Cumhuriyet, direnen, teslim olmayan bir ruhun hayat öyküsü.
Cumhuriyet,  Atatürk’ün kendisi!
Bunu anlatın!
Anlatın ki evlatlarınıza,
Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.
Korkmasınlar işsizlikten, parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.
Örnek mi, işte örnek!
Önder mi, işte önder!
İşte hayat, işte kahraman!
İşte yürek, işte cesaret, işte coşku,
İşte kilit, işte anahtar:

MUSTAFA KEMAL!

 

KORO

Onu özlüyoruz! Aslında onu hiç görmedik.
Yüz yüze gelmedik.
Ama onu tanıyoruz.

Sesini cızırtılı bantlardan dinledik.
Hep siyah beyaz filmlerde gördük yüzünü

Çelik bakışlarını şiirlerde okuduk.
Onu yaşıyoruz.
Özlü sözlerini okuduk köşe başlarında.
Adını her sabah okul sıralarında andık.
Şimdi 70 yıl sonra
Onun geçtiği yollardan geçiyoruz,
Yollarda bıraktığı anıların izini sürüyoruz,
Çektiği acıları ruhumuzda taşıyoruz bugün.
Onu arıyoruz!

Can Dündar


KORO-ATATÜRK NERDESİN ?


TÜRKÜ: GESİ BAĞLARI


BÜŞRA

Bir tutkusun sen Mustafa Kemal,
Nice sevdalara değişilmeyen.
Yitirilmiş kasımlarda açan umutsun,
Bir başsın, vazgeçilmeyen.
 

NAİME

Yapraklar dökülür kasımlarda,
Yeller uğuldar vadilerde, ne çıkar,
Bir özgürlüksün çağlara en güzelinden,
Sen, bayrak bayrak fikirsin,
Ölüşün, diriliştir yeniden!

 
EREN

Başak saçlarında Anadolu'm,
Gözlerinde yurdumun denizleri,
Sen yarınlara uzanmış ışık,
Savaşta kartal, barışta defne çelengi,
Sen sonu yenmiş zamansın.

 
MERVE

Onsuz kaldığını bilse tabiat,
Bağlar üzüm vermez, bahçeler kurur;
Okşar saçlarını ezelin eli,
Yüzüne, ebedin ışığı vurur.


KORO

Sende çarpar, sende düşünür Türkiye’m,
Sende büyür kucaklar.
Ulusun beyni, toprağın yüreği,
Kemal Paşa’m, Atatürk’üm!

Sen, mayıslarda doğan güneş,
Evrenimin sabahı, damarımın kanı,
Sen, mavilerde yeşeren yapraksın.
Bir yolsun sevgi sevgi,
Sen, her mevsimde açan baharsın!

M. Güner DEMİRAY/Atatürk

 

TÜRKÜ:BÖYLEDİR BİZİM SEVDAMIZ


BÜŞRA USTAOĞLU

Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez.
Al atlar sırtında hoyrattır fecir,
Hoyrattır, ne kalpler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir.

Vehbi Kızılgül


YAĞMUR

Bir sisli kasım sabahıdır bu;
Düştüler yollara, kırklar, yediler.

Dağ başını duman almış kardeşim,
Gün doğmayacakmış dediler!

 
YUNUS EMRE

Baktım ki bütün gökyüzü baştanbaşa tenha,
Bir kapkara matem sarıyor memleketi!
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan taşıyor.

 


 İBRAHİM

  Bir sisli kasım sabahı baktım,
  Baştan başa öksüz koca bir yurt!

  Taş taş dövünüp ağlaşıyordu.
  Nereden çıktı bu ferman, nereden?

 

  ONUR

  Dağ başını duman almış kardeşim;

  Ansızın bir kara yel esti meğer pencereden,
  Karıştı tarihin sayfaları.
  Toz duman içinde Anafartalar!
  Samsun, Erzurum, Sivas,
  Baş döndürücü bir hız geçiyor memleketi,
  Nefesler tıkanıyor, adımlar şaşıyor.


   Büyüdü ellerim, ayaklarım, kafam!
  Sakarya boylarında bir yanık türkü,
  Akdeniz’i gösteriyor Mustafa’m!
  Kağnılar mermi değil, inanç taşıyor.

 

   ESRA

Bir sisli kasım sabahı baktım,
Hâlâ vuruyor nabızlarımızda,
Hâlâ yaşıyordu.
Lâkin kesilip dinmedi ruhumda o sancı;
Hâlâ o yetim bakışlarımda,
Donmuş bir avuç hatıra kalmış!
"Dağ başını duman almış kardeşim!
Dağ başını duman almış.
Gümüş dere durmaz akar.
Bir dert ki kemirir içimizi kasım sabahları,.
Bir dert ki yakar!

B. Sıtkı ERDOĞAN


ELİF

Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez.
Al atlar sırtında hoyrattır fecir,
Hoyrattır, ne kalpler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir.(Vehbi Kızılgül)


TÜRKÜ: ÇALIN DAVULLARI


KORO

Aman Kemal Paşa’m, aman,
Ayırma Kalem parmaklarını alnımızdan.
Senin ellerin civan, senin yumruğun yavuz, Has bahçemizde diri gülümüz,
Rüzgârlı yaylamızda doru atımız!
Aman Kemal Paşa’m, aman,
Biz sana yangınız, biz sana vurgunuz.

Dinçer SÜMER


  NAZLI  

  Bir ağıt söyleyim, dağlar dilinden
  Dumlu'dan Ağrı'ya ün gitsin gelsin!
  Destanlar duyulsun tarih yolundan,
  O günden dünlere şan gitsin gelsin.

     

  YUNUSCAN

  Çekin küheylanın atlasın binsin,
  Al yelelerinde yankılar dönsün.
  Afyon'dan İzmir'e ordular insin.
  Süngü uçlarından can gitsin gelsin.

   

  KORO

  Neymiş yarım? Sancak çekilsin uca!
  Sılasın göklerde yüceden yüce!
  Sormak lüzum değil, halimiz nice?
 Yanan yüreklerden kan gitsin gelsin.

 
  Sen ey yayda bir ok gibi kurulu!
  Bir ok değdi, düştün yere yaralı!
  Dört yanında ak mermerler örülü,
  Sars, devir bunları, sin gitsin gelsin...     

  Orhan Şaik GÖKYAY/ AĞIT – DESTAN

 

KORO-ATATÜRK NERDESİN?


YUNUSCAN

Kızıl gökte parlayan Ay yıldızın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de şan da!

Enis Behiç KORYÜREK

 

  BÜŞRA

  İsmini eserinle nakşettin hatırlara,
  Bir zaferi yâd için kurulan taklar gibi.
  Senden bahsediyor asırlar asırlara,
  Mukaddes bir duayı anan dudaklar gibi.

Yaşar Nabi Nayır

 
AYZE-DRAMA- BERK- ÖLÜM RAPORU


ATATÜRKÜN SON GÜNLERİ

Hastalık artık son aşamasındaydı. İşte son 3 güne girilmişti. Atatürk 29 Ekim ' den 7 Kasım'a kadar ki 10 günü yarı uyur yarı uyanık vaziyette geçirdi. Genellikle kendinde değildi. Uyku arasında bazı kelimeleri tekrar ediyor ayıldıkça da süt, pirinç ve meyve sularından oluşan mönüsüyle karnını doyurmaya çalışıyordu. 8 Kasım'a girilirken kendini bilmiyordu. 8 Kasım Salı akşamı ikinci ağır komaya girdi. Bu komadan bir daha çıkamayacaktı.

9 Kasım Çarşamba sabahı Atatürk'te adale kasılmalarıyla istem dışı hareketler görüldü. 9 Kasım'ı 10 Kasım'a bağlayan gece oldukça sıkıntılı geçti. Atatürk' e kısa aralıklarla oksijen verildi. Sabaha doğru boğazında hırıltılar azaldı. Saat 8.00'de Dr. Mehmet Kamil Berk ve Dr. Nihat Reşat Belger Atatürk' e glikozlu serum verdiler.

Bir aralık yatağının sağında bulunan masa üzerindeki saate baktı. Herhalde göremiyordu ki sordu: “Saat Kaç?”

_Yedi efendim.

Aynı soruyu bir iki kez daha sordu. Saati söylediler.

 Saat 9.00 olduğunda göğsü hızla inip çıkmaya başladı. Dışarıda bütün bir ulus endişe içinde radyo başında bekliyordu. Savarona son bir saygı duruşu için sarayın önüne demirlemişti. İçerde saray tam bir sessizliğe gömülmüştü.

Hasan Rıza Soyak sağ elini ellerinin içine alıp öpmüştü. Onun ardından Muhafız Komutanı İsmail Hakkı Tekçe de aynı eli öptü ve yorganın içine koydu. Bu arada Prof Dr. Mim Kemal Öke Atatürk'ün açıkgözlerini kapattı. Son nöbet defterine şöyle yazıldı: Saat 9'u 5 geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir.

Atatürk'ün sonsuzluğa göçtüğü gün Cumhuriyet Hükümeti, milli yasın acısını her satırında ortaya koyan ve ulusun duygularını dile getiren resmi bir tebliğ yayımladı.

Anadolu Ajansı'nca duyurulan bu tebliğ,  şöyleydi:

ATATÜRK’ÜN ÖLÜM RAPORU (BERK)

''İSTANBUL, 10 (A.A) - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin resmi tebliğidir:
Müdavi ve müşavir tabiplerinin neşredilen son raporu Atatürk'ün dünyaya gözlerini kapadığını bildirmektedir.

Bu acı hadise ile Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk milleti Ulu Şefini, insanlık büyük evladını kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife sığmayan ziyanından dolayı en derin taziyelerimizi sunarız.

Kederlerimizin tesellisini ancak ve ancak onun büyük eserine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizmetinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki, ölmez olan, onun büyük eseri Cumhuriyet Türkiye'sidir.

Hükümetimiz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda bugüne kadar olduğu gibi dikkatle vazife başındadır.

Bugün ayrılığına ağladığımız Büyük Şefimiz Atatürk, her vakit Türk Milleti'ne güvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmâl ederek, güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk Milleti, onun eserlerini ebediyetle yaşatacaktır. Türk gençliği, onun kıymetli vediası olan Türkiye Cumhuriyeti'ni daima koruyacak ve onun izinde yürüyecektir.

Kemal Atatürk, Türk'ün tarihinde ve gönlünde daima yaşayacaktır.''

 

KORO

Ey ıssız geceler içinden
Bize eşsiz sabahı getiren!
Ey asırlardır dul bayrağın eşi,
Ey gece yarılarımızın güneşi,
Ey ışık saçlar,
Ey yele kaşlar,
Ey çekilmiş hançer bakışlar,
Ey fikri döven şakaklar,
Ey kalem parmaklar,
Ey ay-yıldızlı el,
Ey en güzel,
Ey en büyük,
Ey Atatürk!

Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy,
Dağlansın ateşinle bu soy.
Oy Atatürk oy!


TÜRKÜ:DRAMA KÖPRÜSÜ

 

MESUT

(YIKIN HEYKELLERİMİ)

 Erkek Öğrenci-Mesut

"Ey milletim,
Ben, Mustafa Kemal'im...
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,
Kurusun damağım, dilim.
Özür dilerim...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Özgürlük hâlâ en yüce değer
Değilse eğer...
Prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh, dünyada barışın.
Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Özlediyseniz fesi, peçeyi.
Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
Hâlâ medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten.
Şifa buluyorsanız,
Muskadan, üfürükçüden...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın kadınımız, kızımız;
Budur bizim alın yazımız.
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...

Fazla geldiyse size,
Hürriyet, Cumhuriyet...
Özlemini çekiyorsanız,
Saltanatın, sultanın...
Hâlâ önemini anlayamadıysanız,
Millet olmanın...
Kul olun, ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin, Şeyhülislamın...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
Rahat bırakın beni..."

S. Apaydın/Yıkın Heykellerimi

 

ELİF BÜŞRA

Atam, Gazi Paşam,
Övüncümüz, önderimiz!
Çağın gerisinde kalmadı düşüncelerin.
Evrende, çıkmadı henüz senin kadar büyük bir lider,
Geçen olmadı seni hiçbir konuda,  düşünen olmadı senden ileri.
Hâlâ dünyada en hakiki mürşit, ilim.

 
Biz unutmadık Atam dediklerini, unutmayacağız
Yıktırmadık Atam heykellerini, yıktırmayacağız..


Sen, dünyanın dönüp dolaşıp geleceği,
Uğrunda milyonların seve seve öleceği özgürlük yolunda, dünyaya ilk meydan okuyandın.
Seni örnek aldı senden sonra bu yola baş koyan,
Dünyanın görüp göreceği en büyük kahraman!

O ışık saçların, o gök gözlerin, o alev sözlerinle, nasıl içimizdeysen bugün, bütün varınla
İşte, öylece dünyanın da dilindesin hâlâ!

Özgürlük, hâlâ en yüce değer Paşam,
Özgürlük, senin gök gözlerinde, senin alev sözlerinde.
Özgürlük senle beraber içimizde.


Hep çağdaş medeniyeti işaret ettin bize, çağdaşlaştık ama sanatı, sanatçıyı baş tacı edecek kadar değil!

Senin sanata verdiğin değerle övünüyoruz hâlâ,

Hâlâ senin sanatçıyı öven sözlerine bir yenisini katmadık, ne kadar gurur duysak da cumhuriyet sanatçılarıyla.
Bugün destanlar yazıp, türküler yakıyorlar devrimlerine
Ki yedi iklim dört kuşakta söylensin diye.

Bin bir becerikli aydınlık el, nöbette gündüz gece
Karanlığın eli bir heykelini kırarsa eğer
Daha yücesini yapacak on binlerce.

Bir aymaz bir resmini yırtarsa bilinçsizce
Binlerce ışıklı fırça, on binlerce Atatürk yapacak tükenmeyesiye.

Cumhuriyet sanatçıları, dünya ağacının dalları,
Senin uygarlık elçilerin hep seninle, daha ileriye.


Bilimin aydınlık yollarını seninle aştık.
Duyurduk dünyada Türk adını birçok alanda
Unutmadık Atam dediklerini, unutmayacağız
Yıktırmadık heykellerini, yıktırmayacağız..

Kadınla erkek arasında eşitliği sağladık sonunda.
Mecliste hâlâ çok az kadın vekil var
Ama artık okuyor kızlarımız da.
Kardelen dedik onlara, değişti alın yazıları.
Artık eylüllerde,
Kardelenler açacak okul bahçelerinde.
Okusunlar ki seni öğrensinler Atam,
Seni anlatabilsinler bizden sonrakilere.

Atam, baş tacımız, cumhuriyetimizin direği!

El ele çıktık yola seninle,
Ateşe, ölüme gittik seninle.
Sen öğrettin, biz öğrendik.

Sen “hürriyet” dedin,
Biz “hürriyet” dedik.
Sen “cumhuriyet” dedin,
Biz “cumhuriyet” dedik.

İşte önümüz sonumuz seninle,
Ya varız ya yoğuz seninle.

Biz dağ gibi bir milletiz, dağlaşıyoruz seni andıkça yüceden yüceye.


Unutmadık Atam dediklerini, unutmayacağız
Yıktırmadık heykellerini, yıktırmayacağız..

TÜRKÜ: BÜLBÜLÜM ALTIN KAFESTE


KORO

Biz, ektiğin bereketli tohumlar,
Çoğalıyoruz,  bire bin vererekten.
Varsa da ayrık otları içimizde,
Can vermede, devrimlerinin güçlü ellerinde,
İnanma sakın kulağına gelenlere,
Yok, heykellerin yıkılıyormuş,
Ve de kaldırılıyormuş resimlerin
Göz ardı ediliyormuş devrimlerin.
Namus sözü verdik sana atam,
Sözümüzde duramazsak eğer
Bu canımız yağma olsun!


Biz cumhuriyet gençleri,
Kutsal emanetin sadık bekçileri!


Bugün yaşıyorsak, güler yüzle, emin,
Tertemiz gökler altında;
Dağlarımız denizlerimizle dost,
Toprağımızda dolaşıyorsak,
Ümitli, memnun ve rahat.

 Rüzgârlarımız alabildiğine hürriyetli ise,
Ekmeğimiz, suyumuz tatlı,
Toprağımız da türkümüzde bereketli,
Ölülerimiz huzur içinde yatıyor,
Ağacımız dal sürüyor, boy atıyorsa,
Görüyor, biliyor,inanıyorsak,
Keyfimizce gülüyor, keyfimizce ağlıyorsak,
Dün yokken bugün varsak,
Sendendir, sendendir Atatürk!
Biz bunu bilir bunu söyleriz,
Ne senden vazgeçeriz ne senin eserinden!

ŞEMSİNUR ÜNLÜ

 
MEHMET RESULZADE ANADOLU LİSESİ

TDE ÖĞRETMENİ

 

İLGİLİ İÇERİK

ATATÜRK ORATORYOSU

10 KASIM ORATORYOSU

18 MART ÇANAKKALE ORATORYO PROGRAMI

İSTİKLAL MARŞI ORATORYOSU

ATATÜRK NERDESİN-ORATORYO

ATATÜRK ORATORYOSU - SELAHATTİN BATU

SON EKLENENLER

Üye Girişi